Adet döneminde zikir

Selam es selame sevgili hocam.
Yoğunluğunuzu bildiğim için sık yazmamaya çalışıyorum ama bu sizi unuttuğum anlamına gelmesin çünkü her an aklımdasınız. Namaz sonrası ve gün içinde zikrimi çekerken, sağ devirlerimi yaparken hep hafızamı yokluyusunuz. Hatta geçenlerde bebeğim rahatsızlandı hastaneye götürürken tek başına bir hüzün bir çaresizlik kapladı içimi. O an aklıma düştünüz, hocam beni bırakma, dua et diye içten sessiz feryat ettim. Bir huzur, bir güç kapladı benliğimi şükür. O yüzdendir ki sesim soluğum çıkmasa da bilin ki kalbim sizinle, duam sizinle hocam.
Yazılarınızı okuyorum birçok soruma cevap buluyorum şükür. Merak ettiğim bir konuda kadınların özel hallerinde nasıl ibadet edeceği… Özellikle bu kırk günü doldurmak için bu konu önemliydi benim için. Yazılarınızda bilgilendim amma bir şey var kafamı kurcaladı. Aydınlatırsanız sevinirim. Tampon yöntemiyle bu sorun ortadan kalkıyor çünkü kanın vücudun dışına çıkmaması gerekiyor anladığım kadarı ile. Yani çıkarsa namaz kılamıyor mu? Eğer öyle ise bu yöntemi kullanamayacak olan genç kızlarımız ne yapmalı?
Bu sorularıma cevap bulamadım aydınlatır mısınız hocam? Sevgi ve muhabbetle ellerinizden öper sizi en emine emanet ederim. Selam es selame
Hocam unutmadan bir şey daha sorucum çok özür dilerim. Ya latifun zikrimin anlamını çok merak ediyorum araştırdım ama bulamadım. Çekerken düşünüp tefekkür etmek isterim, açıklarsanız mutlu olurum.
*Selam es selame sevgili Ayşe kızım;
Öncelikle namazlarına ve zikirlerine sıkı sarıldığın, her yönden allah rızasını aradığın, nefisini terbiye etmeye gayret ettiğin ve isteyeceklerini allah tealadan istediğin için teşekkür ederim. Hayır, dualarını bizden esirgeme. Biz sizler için duadayız. Çıktığınız kutsi yolculuğu başarmanız için her tür gayreti gösteriyoruz.
Boş zaman geçirmek, dedi kodu yapmak, anlamsız gelip geçici ilgi alanlarıyla ömrünüzü heba etmek yerine vakit buldukça bilgi ve görgüyü artıracak hal ilmi öğrenmek ne güzeldir, akıllıcadır, ahirete azıktır. Ahiret deyince ölüm sonrasını anlamakla yetinme. Ahiret demek gelecek demektir. İnsan ahiretini burda yaşamaya başlar. Bu gün borç edersiniz ahiretinizde yani aybaşında veya verdiğiniz vadede ödersiniz. Öyleyse gelecekte ödeyebileceğin kadar borçlan. Hataları yaparız cezasını hemen veya birkaç sene içinde çekeriz. O halde insan kendi eliyle geleceğini, ölüm sonrasını ipotek altına almış oluyor değil mi?
Öyleyse bu gün öğrenmen gerekeni öğrenmezsen gelecekte bedelini ödeyeceksin demektir. Yazılarımızı okumaya devam edersin inşaallah… Hamdiye’ye mektupların bir sonrası yani dördüncü mektubu da okumalısın. Bahsettiğin konu yazı içinde var aslında.
Genç kızlarımız da ped koyarak elbiselerinin ve vücutlarının kirlenmesini önleyebilirler, önlüyorlar aslında. Öyleyse abdest almalarını engelleyen ne olabilir. Çıkanı pedlere hapsetme şansları var. Diğer namaz vakitte ped değiştirir, yeniden abdest alabilirler.
Kuranı kerim regl olayını bir eziyet olarak tanımlar. Asla tiksinilecek, lanetlenilecek, kadınlarımızın kızlarımızın allah’la bağlarını kesmelerine sebep olacak bir tiksinti meselesi değildir. Rahim sıfatının bir üstünlüğü, şerefidir.
Mademki toplum içine temizlenip çıkabiliyorlar o halde her abdest-namaz vaktinde ped değiştirerek huzura da durabilirler. Ameller niyetlere göredir. Ve kul salise bile olsun allah’tan ayrık, uzak değildir. O bize şah damarımızdan daha yakındır.
Eğer kuranın özüne muhalif bir şey olsa, ömrünü allah’ın rızasına geçirmeye çalışan yetmiş yaşında birisi olarak neden sorumluluk alıp bu teşviki yapayım ki. İslamda özden uzaklaşarak çok bidat veya fetva verilmiş maalesef.
Erkek egemen geçmişin uleması kadınlarımıza haksızlık etmişler. Camiden, namazdan, cumadan onları uzaklaştırmış, dışlamışlar. Ve sonuç bu günler.
Kadını namazdan mazur gören hükümler üst baş kirliliği nedeniyledir. Şimdinin şartları dileyenler için bu durumu kolayca halletmektedir.
Uzadı sözümüz, bağışla lütfen. İhtiyaçtan dolayı bu yazıyı yayınlamak istedim… Sebebi senin sorduğun soru olsun sevabı da inşaallah sana, bana, okuyana, okutana olsun.
Kişi verilen fetvaları kalbine sorarak kabul yahut reddeder. Kimseyi zorla ikna edemezsin.
Bu mesele kişi ile allah arasındadır. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
Muhterem okur.
Hamdiye’ye mektuplar 3 ve 4 okunursa delilleri ayet ve hadislerle açıklandığından mantığı öğrenilebilir. Sayısını bilemediğim kadar bayan abidler yıllardır bu şekilde kesintisiz namaz kılmakta, zikir yapmakta ve allah’a şükür içlerinden ekserisi keşif ehli olarak ümmete, millete, insanlığa dualarıyla şefaat etmektedirler.
Zikrin anlamını birebir çevirmek beni aşar..Latıf esmasının hürmetine rabbinden gizlice,arşı aladan bağışlanmayı ikramlara muhatap olmayı dilediğini düşün..
Selam es selame

Hocam hamdiye ye mektupları okumaya devam edicem.yıllardır doğru olarak benimsenen yanlışlardan dönmek zordur amma insan öğreticisine üstadına güven duymuşsa bir kere işte ozaman değişim başlamış ve zorlar kolaylaşmış demektir ben böyle hissediyorum acizane.yıllarca bunu sorgulamışımdır her ay günlerce ibadetten uzak kalmak haksızlık değilmi diye? Rabbim doğruyu doğru yanlışı yanlış olarak görebilenlerden eylesin beni.sizi seviyorum allah a emanet olun canım hocam.

Yayınlanma tarihi: 2 Kas 2016, 21:24