Ben, beni seyrettim

Hocam merhaba, İki gündür sağ avuç içinden ihtilaç alıyorum ve bakma ihtiyacı hissediyorum.

İki gündür nur çıkıyor içinden. Beyaz renkte ama o parlak parlak çıkan cisimlerin renklerini henüz anlayamadım. Öyle nur çıkıyor ki dün akşam elime bakarken parmaklarım görünmez oldu, bir ara tüm sağ elimi göremedim. Sadece nurlar görünüyordu. Devamı gelsin istiyorum. Gökyüzünde gördüklerimin seyrine doyamıyorum. Ancak balkonda o kadar uzun süre oturmam dikkat çekiyor, seyirimi yarıda bırakıp dönmek zorunda kalıyorum.

Bir de size bir kaç gün önce yıldızlar bana bir şey demeye çalışıyor ama anlamıyorum demiştim ya hani. Bir ara nurları izlerken, nur bir şekle girdi, yarasa gibi uçtu 3–4 metre sonra tekrar parlak bir cisim halini aldı.

Bir de hocam; (çok uzun tutuyorum anlatımlarımı, farkındayım, hakkınızı helal edin;) Ben gece yattığımda yeşil nurlar görmeye başladım. Gözlerim kapalıydı, o nur açıldı açıldı ve ben yattığım odayı tepeden kus bakışı gördüm; ama açık seçik gördüm, çok netti. Detaylarına baktım, odanın benim yattığım oda olduğunu anladım. Yatağın birinde yine ben vardım. Üzerime (yataktaki ben’in) yeşil ışık huzmesi geliyordu. Bir müddet seyrettikten sonra gitti, görüntü. Yani bulunduğum o anı, yukarıdan görünür şekilde, o yeşil nur içinde izledim. Büşra

Hacı Ali Bayram (Sevgi Yolu)

Selam es selame Büşra; maşaallah barikallah. Rabbimiz bir adım yaklaşmak isteyen kuluna on adım yaklaşır. Daha çok keşifler yapacaksın, nur âlemde seyirlerin devam edecek, inşaallah. Bu netlikte ve özetle yazmanda sakınca yok. Sadece tekrara düşen şeylerden sakın yeter.

Nurlar senin istediğin kadar değil rabbimizin sana ikram ettiği kadar görünürler. Bazıları anlık doğar batar da gördüm mü görmedi mi diye kendine sorarsın. Kalbin tasdik edince inanabilirsin. Bazılarını ise uzun süre seyretmene izin verir mevlamız ki kalbini kutsasınlar… İmanını tetkiki imana çevirsinler. Sonraki daha şiddetli nurlara hazırlasınlar.

Önce nur, sonra yarasa gibi kanatlı görünen melekler her şekle ,kişiliğe bürünebilirler. Seni geleceğe hazırlıyorlar.

Yatağında yaşadığın olay ise bir mertebeyi anlatıyor. Kendi cismi latifini öyle mirat-ı mücella (nurdan ayna) da görmeye ruiyet (ruhunu görmek, kendi cismi latifinle şereflenmek diyorlar, literatürde… Harika bir mertebeye çıktın, maşaallah ve inşaallah… Marifet ve hedefimiz o cismi latifin ile seyreden(nefsin) i birleşip nefsin o ruhunda yok olmasıdır. O hali yaşayabilenlere fenafillâhı yaşadı diyorlar. Yani nuru tevhide erdi, zat (ruh)sıfatullah ile bir oldu, kişi varlıkla bütünleşti, katre deryaya ulaştı demek oluyor. Bir diğer anlatımı da kişisel miraç yaşandı demektir. İnşaallah bu aşk ile devam edersin de rabbimiz ulu divanına seni davet ederek yeşil nurdan hülle biçer. Tebrik ediyor, seni kutsayan rabbime hamdü senalar ediyorum. Her zikir çeken mümin kardeşimizin hedefi bu olmalı. Önceleri rehbere olan hem’in hemen efendimize yücelmesi gerekir. Efendimize kavuştuktan hemen sonra da aşk Rabbi telayı hedeflemelidir. Var olan her şey ve efendimiz dâhil bütün rehberlerin amacı ümmeti kişiyi rabbine ulaştırmaktır. Selam ve dua ile seni rabbimizin rahman rahim sıfatlarına emanet ediyorum. Yani besmeleye.

NUR-U TEVHİT-E DAİR ŞİİRLER-1

Sultana kul iken, oldu sıfata sultan
Marifetullahtan bilindi, kemal-i irfan
Zat’a tevhidin sırları, hikmetten ayan
Tecelliyat, kudretullahtan zuhur eyledi.

Nur-u tevhitten murat, ilm-i ledün dediler
İşlenen efal sırrına, Hikmetullah dediler
Efal-esma bilgisine, marifetullah dediler
Yapılan tecelli edince, adı hakikat oldu.

Tevhit-i nur-u muhammetten, şeriat-ı hakk oldu
Musa zuhalde, İsa utaritte, Davut merihte,
Oldular tevhit; Muhammed’in tevhidi zühre’de oldu
Bu yüzden Zühre, önceki cümle tevhitleri bozdu

Görülen nurların vahyinden kur’an oldu
Muhammedin vücudu levhi mahfuz oldu
Sıfatullahta nur-u tevhit onu hıfz etti
Bu ilimden tecelli, makbul şeriat oldu

Ey aziz, sakın hayrette istifrak olma
Hakikat budur, gayrinde Allah arama
Hikmetullah böyle, başka gerçek arama
İlahi ihsandır, halka eyle yardımı
***********************Hafız Hüseyin Sertyeşilışık

Sülûk ahvalini salik,yola gidip gelenden sor,
Eğer dalgıç olam dersen,bu deryaya dalandan sor.

Tarikat sırrını sorma muhaddisten,müderristen,
Hakikat ilmini dersi hüdasından alandan sor.

Bilmez ehli zahir ,ehli batın bildiğin zinhar,
Sorar isen anı ayn-el yakin hakk’ı bilenden sor..
************************ Ahmet Kuddüsi

savm-u salat-ı hac ile sanma biter zahit işi
İNSAN-I KAMİL olmaya,lazım olan irfan imiş.

Mürşit gerektir bildire,Hakk’ı sana Hakk-El yakin
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş.
**************************Niyazi Mısri

Pehlivanlar şol kişi ki nefsini katleyledi,
Hep erenler meclisinde ana eyvallah var..

Kimseye ta’netme ey dil sırrı hakka vakıf ol,
Cümle eşya Nur-u haktır,sanma gayrullah var.
****************************Nesimi

Hak kulundan intikamını yine kul ile alır,
Bilmeyen ilm-i ledünü anı kul yaptı sanır.
cümle eşya halıkındır kul eliyle işlenir,
Emri bari olmayınca sanma bir çöp deprenir.
*****************************İmam-ı Rabbani

Basar-ı kalbdir Nûrullāh’ı keşf ile gören,
Zât-ı Nûrânî’dir “ALLĀH” deyip Nûr’a gömülen.

Bu Mi’râc-ı sagîrden rücu’ gurbetttir İnsân’a,
Rûh, zevkden mest, gene dönmek ister Aslî Vatân’a.

İdrîs, Mûsâ ve İsâ hep bu makāma erdiler,
Nûr-i Tevhîd Sarâyı’nın Nûr’unda eridiler.

Kezâ bu makāma erişti maktûl Şeyhü-l İşrâk,
Buradan avdet, Yâ Rab, aman ne yaman firâk!

Mevtle bekā bulur Nûr ile abdest tâzeleyen,
Âlem-i Melekût’dan bu dünyâya avdet eden.

Böylesine firâk ne büyük gurbet, ne elîmdir!
Fakat tecellîgâh-ı Hayyü-l Kayyûmü-l Alîm’dir.

Yayınlanma tarihi: 10 Kas 2016, 22:34