Dağı dağ, taşı taş gördükçe şeyhe muhtaçsın

O gerçek şeyh seni senden alacak, biçimden biçime sokacak,

halden hale terfi ettirecek, elinden tutup arz edip, efendimize  ulaştıracak.”

Merhaba Ali hocam;

”Ahmed Amiş kuddise sırruhu’l-aziz Efendi tasavvufta mücâhede yolunu değil de sohbet ve telkin yolunu tercih etti. Kendisine tâbi olanlardan İslâmiyet’in emirlerine uyup yasaklarından kaçındıktan sonra sadece sohbet ve muhabbet yolunu seçmelerini istedi. Çile ve riyâzat yolunu tercih etmedi.”
Sizden gördüğüm, bizleri irşad ederken: ”sohbet,telkin ve zikir” yöntemi kullanmanız çok doğru ve hoş bir yöntem hocam.
Ahmed Amiş Efendi bir nasihatinde şöyle diyor:“İstiğfar edin, salâvat okuyun, Kur’ân-ı Kerim okuyun, her şeyi Kur’an-ı Kerim’de bulursunuz.”
Siz bu tavsiyeyi bize sürekli derdiniz!

1- Tövbe Çekmek
2- Salâvat Okumak
3- Kur’an-ı Kerim Okumak
4- Hadis Okumak
5- Siyer Okumak vs

Ne güzel tavsiyeler… Rabbim sizden razı olsun hocam.
Sevgili hocam hala çocuğuz biz ve sizin rehberliğinize ihtiyacımız var!
Yol karanlık… Yol çetin… Nuru Tevhide ulaşmak hiç kolay değil!
İlmimi artırmaya çalışıyorum lakin öğrendikçe ne kadar çok cahil olduğumu anlıyorum…
Modern bilimin ışığı ile Hakk’a ulaşılmıyor… O sadece Rabbimin sıfatlarını, gücünü, sanatını öğretiyor… Ama Hakk’a ulaştırmıyor!
O ilahi aşkı yaşamak… Nuru Tevhide ulaşmak bambaşka bir kutsi yol…
Ancak bu kutsi yola bilenle çıkmak lazım, başka bir yol yok biliyorum…
Nefsi Emare ve Nefsi Levvame boyutunda gidip geliyorum can hocam…
Bu boyut cehennemden farksız…
Ahmed Amiş Efendi diyor ki: “Dağı dağ, taşı taş gördükçe şeyhe muhtaçsın. Bu böyle olsun, şu şöyle olsundan kurtuluncaya kadar, şeyhe muhtaçsın.”
Evet, sevgili Ali hocam sizin rehberliğinize muhtacız… Rabbim sizin elinizle bizi kendine yaklaştırıyor ve irşad ediyor! İnşallah o’na kavuşmak nasip olur bize…
En derin hürmet ve sevgilerimle Ali hocam… Selam ve Dua ile kalın…

Selam es selame; Ali bey kardeşim. Çok güzel bir anlatımla eksiklerimizden bir kısmını tamamladınız; Allah razı olsun… Evet, dağı dağ, taşı taş gördüğün sürece bir kılavuza ihtiyaç duyacaksın. Bin şeyh dolaşsan, yüz kütüphane dolusu kitap okusan, kuranı kerimi hem aslıyla hem mealiyle ezberlemiş olsan bir rehbere muhtaçsın. Efendimizin hayatını onun dizinin dibinde ömür tüketmiş gibi okuyup ezberlesen, bir şeyhe muhtaçsın.
Eğer maksudun rabbi teala ise. Allame olabilirsin. Allah sana güçlü bir hafıza vermişse, anan baban da helal lokma ile beslemiş kulaklarına ezan ve kamet okuduysa, iyi bir ilkokul öğretmenin olduysa, sana okumayı sevdirdiyse ve şansın yaver gider boğaz derdine düşmeden çağın ilimlerini yutarsan bir âlim olabilirsin.
Ama arif olmaksa muradın, nefsinden geçip sen olmak istiyorsan yani; O sende, sen onda olmadıkça bir gerçek rehbere muhtaçsın. O gerçek şeyh seni senden alacak, biçimden biçime sokacak, halden hale terfi ettirecek, elinden tutup efendimize arzedip ulaştıracak.
Efendimiz de sa. senin hamuruna kutsi her ne varsa, koyacak, allahın boyasına boyayacak, haya ve edepte nasıl olman gerektiğini öğretip, marifetullahın sırlarını gösterip, nuru nura kardırıp, yol yöntem öğretip rabbine taşıyacak. Rabbimiz de vakti gelince ulu divanına davet ederek kendinde yok edip, geri seni sana satacak. İkinci kez cennetinden aşağıların aşağısı yeryüzüne atacak. ‘’Git kullarımı bana çağır, hikmetimi öğret, onlar ne isteyeceklerini bile bilemezler, onların ihtiyaçlarını karşılayacak her ne dileğin varsa bana arzet, vereyim’’ diyecek.
İş oraya varır mı, her can için bilinmez. Herkes o yola güç yetirebilir mi asla bilinmez. Ama o yol, hedefi uğrunda ölünecek yoldur. Varanlarla yolunda ölenler, oralarda aynı şeref ve izzetle ağırlanırlar. Selam es selame

Yayınlanma tarihi: 25 Eki 2016, 22:59