Dualarıma Çözüm istiyorum-4 / Ya Muhammed Ya Ali

23.03.2018
341
Dualarıma Çözüm istiyorum-4 / Ya Muhammed Ya Ali

Dualarıma Çözüm istiyorum-4 / Ya Muhammed Ya Ali

Esselamu aleyküm. Hocam.

-Aleykümselam. Hayırlı akşamlar. Son yazdıklarını yeni gördüm.

-Rahman bugüne nasip etmiş.

Birkaç kere daha okumak istiyorum. Yaşadığın tecelliler ve ilişkimiz ileride Allah dostlarına ibret olur, hayra sebep olur diye üzerinde fazla duruyor, makaleye dönüştürüyorum. Kendimce uygun gördüğüm, rabbimizin izin verdiklerini geleceğe saklanmak üzere kayda alıyor, yayınlıyorum. Soyadı vermediğimizi yazılarımdan anlamış olmalısın. Esas olan yaşanan Allah’ın tecellileridir.                Fertlerin bir önemi yok. Şöhrete ihtiyacımız yok.

-Güzel. Teşekkürler ey can. Evet, gördüm, güzel yapmışsınız.

-Bu sırlar ulaşabildiğim hiç bir kaynakta yok. Elli sene aradım. Kokusunu bile çıkarmamışlar.

Allah’ın ilmini ne de çok gizlemişler.

-Neden korkmuşlar anlamadım. Baldan haber veriyor görünüp, ballandıra ballandıra anlatıyorlar da baldan, kovandan, arıdan bahsetmiyorlar. Kim bilir kaç âşık bu yolda can feda ediyor, rabbine ulaşıyor da geri döndüğünde yeniden arar oluyor. İşin tamam olduğundan, hizmetin başlaması gerektiğinden haberleri bile olmuyor.                  Azizim bilesin ki senin için nuru tevhit tamam oldu. Mühür verildi ise daha ne. Dön icraata devem et. Ümmetin velilerinden ol… Marifet meydanına çık,halkın ihtiyaçlarını tecelli ettirmeye başla da velayetinin nimetlerini görelim değil mi? Hz Muhammed sav. neler yaptıysa sen de benzerini icra et. İnsanlık adına hizmet üret. Kuran oku. Okuduğun kuran ayetleri efendimizin zamanındaki kadar tazelensin, kokusu iki cihanı kuşatsın, adın enbiyaullah’a çıksın değil mi?                                                              Umarım keyfiniz yerindedir. Sağlık afiyettesinizdir.

-Evet, keyfim yerinde. Ama dedem resulullah misali adalet, hidayet, merhamet, şefkat, birlik beraberlik ölçülerinde yöneleceğim. Beni de artık ümmet derdi sardı. Her eve, her aileye, her şeye ulaşıyorum hocam ruhaniyetimle. Zaten benim şan şöhret ile ilgim yok, kimse bilmesin, Allah, resulullah ve siz biliyorsunuz bu yeter.                                                                                                                                   AAdalet… Bak ben de sizin gibi kızıyorum. Ben de maaşlar, vergiler, rüşvet vb. şeylere kızıyorum. Gelirin halka hak üzere ulaşmasını istiyorum. İlk önce adaleti gerçekleştirelim diyorum. O zaman kâfir, münafık bile müslüman olur. Hak hukuk yerine gelirse insanlar Allah’a ram olur. Eşitsizlik var, herkes adalette şikâyet ediyor.  Bunu yok etmek istiyorum. Yazık değil mi Allah’ın kullarına.

-Nasıl yapacağını,marifetullahta bu işlerin nasıl yapılacağını biliyor musun? İlm-i ledün marifetullahtan haberin var mı? Bu hedefi, ilmi ledün Marifetullahta Allah’ın veli kulları görmesi gerekir,allah nötr davranır biliyor musun. Kullar olarak hak tealadan ilm ile nasıl isteyelim ki dualarımız karşılık bulsun,tecelli etsin, zahire zuhur ederek hakikat haline gelsin.

-Hocam ben Allah’a güvendim çıktım. <Ela kelle inne meniye rabbi se yehdin.> Kesinlikle rabbim bana yol gösterecektir. Ben ailemden, çevremden, herkese doğru gidiyorum. Cemal ile yaklaşıyorum olaylara ve halka. Ahir zamanda fakirlik küfre yakındır diyor, dedemiz resulullah, hadiste. Zaten müslümanların üç düşmanı var; Fakirlik- cahillik- teftik (ayrılık).Biz hizmetimizle bunları yok etmemiz lazım.

Bu ihtiyaçlar için ve daha niceleri için kırk yıldır kendi hayatımı yaşamadım ben azizim. Defalarca ölümlerden döndüm. Celalden neler çektim bir rabbim bilir bir ben. Şimdilerde millet ve ümmet olarak cennette sayılırız. Buralara kolay gelmedik. Hizmet ilmine Marifetullah denir. Hocam rahmetlinin Ali oğlum sana öğretsin dediği ilme yönelmeniz gerekiyor. Duanın kabul şartları başlıklı bir yazım var. Rastlayıp okudunuz mu?

-Söyle hocam artık bütün tagutlar, putlar yıkılsın. Yok, okumadım. Biraz hatırlatma.

-Duanın kesin kabul şartları olabilir adı.

-Bakıyorum simdi.

-Yıkılsın demekle yıkılmaz azizim. Emek ister. Afrin bizim olsun demekle olmaz, savaşırsın şehit verirsin. Dil ile dua bir ölçü, ilim ile milyar ölçüdür. https://www.hacialibayram.com/duanin-mutlak-kabul-sartlari-2/ Dua’nın Mutlak Kabul Şartları. Azizim: ”Marifetullah’a duanın kesin kabulü için beş şart bir araya gelmesi gerekiyor Bu beş şart zat, sıfat, esma, evkat ve efal olarak isimlendirilir. 1. Zat; kişinin yani okuyanın kendisini ve cenabı hakkı temsildir. Bir tecellinin değişmesi…hacialibayram.com

-Okudum.

-Lütfen bir kere daha okur musun?

-Okudum hocam.

-Şimdi de fikrini yaz lütfen.

-Hocam bunu okudum, sindire sindire de her şey zata göre şekillenir, yazmışsınız. Ben bakıyorum da insanlar şuanda cemal tecellisinde gevşek davranıyorlar.  Siz de değinmişsiniz, kendi ailemden de biliyorum ben bunları. İlk önce aşk,  sevgi ile yöneldim, gevşek davrandım olmadı, Allah için kızdım yola geldiler.

Benim bir Eşref saatim var, bir de eşek saatim var. Her an durumum değişiyor. Duygularım,  tecellim benim ama gerçekten istediklerim olacak. Neden çünkü ben bu kadar sıkıntı stres, acı yaşamadım sana gelinceye kadar. Çok iyi tanıdım her şeyi yasayarak, insanları, kendimi. Dedemiz ne der;  ‘’ihlaslı dua ederseniz dağları yerinden oynatırsınız’’. Artık Allah’tan gayri hiçbir şey kalmadı. Ne ben de ne sen de her şey ilmik ilmik örülmüş ve dikkat edin ki zulüm,  adaletsizlik en son sınıra yaklaştığı anda yıkılır. Bu hep böyle olmuştur.  Allah’ın âdeti böyledir.  Firavun – Musa olayı… Dikkat et firavun helak olacağı zaman zulmünü artırmış ve en sonunda ortadan kaldırılmıştır. Ben bu işi oldu diyorum. Kendimi, etrafımı, herzeyi değiştiriyorum. Artık dünyayı da değiştirmecem. Bil ki sadece ol diyorum. Bak gör izle her şeyi.

-Rabbim yar ve yardımcın olsun. Zaferin mübarek olsun. Dualarımdasınız. Dualarınıza alın bu kardeşinizi. Hayırlı geceler. Selam es selame

-00:06-Hocam çok mutluyum huzurluyum, sevinçliyim. Her şey istediğim gibi oluyor artık. Ayrıca şunu söylemek istiyorum.                                                                                                                                                                      Sizinle ümmeti muhammeden biri tanışabilse, dediklerinize uysa, kurtlaşa erer. Kendimden şahidim.  İnan ki celalden cemale ulaşır,  hayata hep pozitif,  mutlu bakar, hiç bir olumsuzluk yaşamaz. Sizi terk etmeleri için celal- şeytan-ı aleyyillane, onların üzerine çok gidiyor. Nefsinden, ailesinden, çevresinden yaklaşıyor.  Sabretselerdi kurtuluşa,  mutluluğa ulaşırlardı. Rahman Allah’ın rızasını kazanırlardı. İlk defa mutluyum, huzurluyum.  Rabbim her an merhamet,  şefkat ile bakıyor, çok çok sakinim huzurluyum.

-Maşallah barikallah… Ne kadar sevindiğimi rabbimiz sana bildirsin. Gönlümüze huzur bağışladınız. Bu kadarla yetinmeyiniz, inşaallah duygu düşünce ve hallerinizi yazınız. Bu gün birkaç defa kalbimizi ziyaret ettiniz. Hislerimiz iyiydi ama kelimelerle duymak aklı maaşın hoşuna gidiyor. Alıştı ya beşeri akla kulağa göze. Yeni yolları bir türlü yeterli bulmuyor.

-Sakinlik, durgunluk var. İstediğim her şeyi RAHMAN ALLAH yaratıyor. Ben ne istiyorsam o oluyor hemencecik. Hemen şükürler olsun. Artık ümmet-i muhammed de huzura erecek.  Çünkü duamda hep ümmet- millet var. Ey RAHMAN ALLAHIN kulları, artık ümmet-i Muhammed’in, iman edenlerin karanlık devri son buldu. Kesinlikle sevgi, merhamet, şefkat, birlik beraberlik asrındayız. Devir değişti. Artık güç kuvvet, mal mülk, teknoloji, iman, hidayet ve her şey cemale erecek. Artık Rahman cemaliyle bakıyor, nazar ediyor kullarına. Celali bakış kalktı ümmetin üzerinden. Cemal tecellisi ile hayat buldu ümmeti Muhammed. İslam otoriteyi şimdiden ele geçirdi. Deccalın, şeytanın devri bitti artık, şükürler olsun. Rahman ahirete göç eden, şuanda yaşayan ve gelecekteki tüm iman ehli kardeşlerimi affıyla kucakladı.

-Sevgiyle kalın, sevgiliye emanet ediyorum sizi.

-Hiç kimse hiç kimseyi suçlamasın. Yeryüzündeki ne kadar negatif yıkım, acı varsa biz insanların yaptıklarının geriye dönüşüdür. Sadece tövbe ile Rabbimize dönelim. Sebat edelim, gayret edelim. Elbette şeytan uğraş verecek, canımızdan bezdirecek. İşte tam o anda kişi iradeyi tam kullansa o bezginliğin, yenilginin bitmişliğini görecek. Sonu zafer mutluluk huzur olacak.                                                                               ÇÜNKÜ kafaya göre, canının istediği şekilde zikir, ibadet, taat edilmez. Değil mi?                                                           Bak insan bile her türlü meyveyi sebzeyi karıştırıp yemek yapsa iğrenç olur, hiç kimse yemez, yiyen de zehirlenir, midesi bulanır, değil mi? İşte zikir, ibadet, taatte de belli bir uyum, ahenk, denklik olması lazım gelir. Herşey Allah’ın rızası doğrultusunda olması lazım. RAHMANIN CEMALİNİ celbeden zikirlerin, ibadetlerin olması lazım. Ben bilmiyorum diye bir savunla yapamayız.  Çünkü RAHMAN kuranda, bilmiyorsanız ilim ehline sorun diyor. Benliğini, kibrini, ilmini ayaklar altına alıp, bir bilene tabii olmak lazim değil mi? Cemal Coştu, zafer sahibi artık cemalullahtır, şükürler olsun.

-BU MESAJ DA BUGÜNÜN KEŞİFLERİNCDEN BİR KISMIDIR. Azizim.

<Selam es selame hocam. Hayırlı günler.

-Aleykümselam bacım. Hayırlı günler.

-Gökyüzünün güneyi. Koskocaman bir portakal bahçesi olmuştu. Ağaçlarda sürüyle portakallar olgunlaşmıştı. Portakal bahçesinin çevresinde bahçenin tam bittiği yerde. Bir ırmak akıyordu.

-Gökyüzü-yeryüzünün güneyini boyamıza boyadık desene. Elhamdülillah. Tam da portakalların çiçek açma zamanıdır.

-Irmağın diğer tarafında Ahu kardeşim duruyor. Irmağı geçmeye çalışıyordu. Portakalların üzerinde. HA. Hacı Ali Bayram. MİM. Mediha yazıyordu

-maşallah barikallah. Bu ne şereftir ya rabbi. Elhamdülillah. Sana da bana da ümmete ve millete de kutlu olsun bacım. Söz yeter mi bu müjdeyi ifade etmeye. Doyasıya bütün hücrelerine sindir bu lütfu keremi. Rabbim gönlünü cennet bahçesine çevirsin, inci mercan zümrüt ile taçlandırsın. Rabbimizin nur cemali ve kemali ile eksiklerden münezzeh kılsın. Cümle ruhaniyete selam olsun şanın on sekiz bin âleme ilanen duyurulsun. Bütün iyiler sevinsin bütün zalimler hasetçinden kahrından rabbimizin bildiği hallere giriftar olsunlar. Pişmanlık cümleleri keşke toprak olsaydık da bu hallere düşmeseydik desinler.

-Binlerce kere teşekkür etsem. Yetmez hocam… Sizin bana katkınız olmasa. Şimdi çaresizce ne olduğumu bilemeden… Ne okuyacağımı bilemeden. Arapsaçına döndürecektim her şeyi. Siz bana rabbimin ennnn güzel armağanısınız.

-gördün mü bütün çektiklerimizi rabbimiz bu keşifle nasıl unutturdu. Bu zaferimizin tamamlandığına bir işaret değil mi?

-Ezan okunuyor burada. Ben zikirdeyim. Gözyaşlarımla. Sizi düşünüyorum. Dualar ediyorum. Beni size yar eden Rabbime hamdolsun.

-elhamdülillah bu dünya kuruldu kurulalı beklenen zaferi ilan etmiş olmuyor muyuz? İşte zafer işte mutluluk. İşte rıza işte hamd makamı budur. Elhamdülillah.

-Bir tek saniye olsun aklımdan çıkmıyorsunuz… Ben buna çok seviniyorum

-Elhamdülillahi rabbil âlemin errahmanirrahiym

-Demek ki hocam da beni düşünüyor diye seviniyorum.

-bir reklam vardı yıllar önce. Bir gofret reklamı ile. Adam değişin nesneler gösteriyor bu nedir diyordu. Karşısındaki kişi hep çökmeli diyordu. Ne alaka dediğinde. HİÇ AKLIMDAN ÇIKMIYOR Kİ diyordu cevap olarak. Sen hiç aklımda çıkmıyorsun ki alperen bacım. Nasıldır. Neler keşfetmiştir. Yazamadığı önemli haber var mıdır? Keşke orada olsam. Yok, keşke o burada olsa. Ne ikram ederdim. Sürpriz bile yapamıyordum. Belki sevmediğin bir şey olurda yüzünün ifadesi değişir diye. Sorarak ikram ediyorum. Bunu severmişsin, şunu ikram etsem derim severmiş acaba. Yarı deli gibi bazen kendi kendime gülerim da, Mediha kulun da gülsün rabbim derim. Gözlerine ulaşan enerji gelsin gönlüme ilaç olsun derim.

-Siz de benim aklımdasınız. Bütün düşlerim sizinle. Sizi seviyorummmmmmmmmmmmmmmmmmm. Biraz önce okudum gönderdiğiniz yazıyı. Maşallah kardeşimize

-artık o kardeşimiz efendimize emanettir. Elhamdülillah. Özel yetiştirilecek. Gelecek onların elinde şekillenecek.

-Bugün bende kahvaltı sofrasında öyleydim. Hocam. Şeker hastalığınız var diye. Tatlı şeyler yemiyorum.

-muhammedcan ‘dan sonra bu erkek olarak ikinci imam olacak, bizim yetiştirdiğimiz. Yakında yenileri de gelir inşallah. Çok var, yoldalar.>

-Rahman Rahim ALLAHA ŞÜKÜRLER OLSUN her yer yeşillik ırmak cennet ağaç meyveler sebzeler olmadığı bir yer yok cemalin yeryüzünde gökyüzünde 18 bin âlemde her yer cemal. Âlemler iç içe zaten

-Rahman rahiym Allah’a hamdolsun. Bizi bu şereflerle müşerref kılan rabbimize hamdolsun. Hamd onadır, şükür onadır.

-Ayrılık yok. Yok diye bir şey de yok zaten. Varlık var, varlık sadece. Uzansam cennet meyvelerini alırım elimle, oturduğum yerden. Dibimde, başucumda herşey,  şükürler olsun. Hangi birini anlatayım hocam, kelimelerle izah edilmez bilirsin sen ki kalbim kalbindir senin,  her şeyi orada gör. Bil ki çoğunu anlatmıyorum.  Anlatsam sürekli benimle ilgilenirsiniz. Bu da doğru olmaz. Rahman öyle bir düzen,  ahenk kurmuş ki herşey ortada,  herkes Muhammed, herkes Ali, biz bir bütünüz.

-Anlat azizim. Anlatacaklarına ihtiyacı olan çok masum var. Halen mahmur, halen gaflette olan. Ola ki bir can daha heveslenir yahut cennet cemalden mahrum kalmaktan korkar da Hakk divanına durmaya koşar. Kendisiyle ve rabbiyle barışır. Anlat lütfen. Gördüklerini, yaşadıklarını, duygularını güzel tasvir et. Gidip gören mi var, diyenlere evet de. Gelip diyen mi var diyenlere, evet ben varım de lütfen. Halen sınırdayım, on birinci boyuttan sesleniyorum de. Rahmanın sesi sesime karılı, ben demedim, o dedi, ben görmedim o gördü, o benim, ben oyum de. Konuşan dilim oldu rahman, işiten kulağım oldu, yazı yazan kalemim oldu de, lütfen.

-Bir anlatsak birbirimizi, hani der ya rahman bütün sular mürekkep olsa bütün ağaçlar kâğıt kalem olsa yetmez hocam. Hiçbir göz, akıl gördüklerimizi alamaz aciz kalır, herşey kâğıt kalem.

-Biliyorum azizim, sen gene de çabala. Anlatmakta aciz kalış da anlatmaktır.

-Evet, hocam hani derler ya hiç gidipte geri dönen var mı? Ölüp de cenneti cehennemi gören var mı diye… İşte o kullardan biri benim. Rahmani da gördüm,  cenneti de cehennemi de âlemleri de melekleri de diğer âlemlerdeki yaşamı, her şeyi.  Arşı ala sitretil münteha. Ama sadece rahman olduğu zamansızlık,  mekânsızlığı da gördüm. Bilirsin ki o anda bende şehvete,  cinselliğe dair hiçbir şey yoktu. Hani cennetteki Âdem ve Havva annemiz misali. Dünyaya geri döndüm,  bir beşer,  kul olarak, dedem resulullah misali.

-Biz yıllardır anlatıyoruz. Usulünce lokum edip, bal edip dudaklara değdiriyoruz da senin anlatman bir başkadır. Farklı bir dildir. Yerin yurdun nur yeridir. Anlat rahmanın sırlarını faş edelim de şimdiye kadar saklayanları utandıralım. İşte azizim ilk zamanlarda bu kardeşin dönemeyeceksin, orada mest olup kalacaksın diye korktum. Allah şahidim sen benim soğuk gözyaşlarımın ürünüsün.

-Lakin rahmandan başka hiç varlık yokmuş.  Melek de ben, şeytan da. Cennet de ben, cehennem de. Cemal de celal de her şey benmiş.  Muhammed hakikatte ete kemiğe bürünen Allah’ın nefesi imiş, oymuş. Gördüğüm kısaca Allah’tan başka varlık yokmuş.  Var olan oymuş.  Diğer benlik iddia edenler yalancıymış.

-Artık döndün ya azizim sağ salim, içim rahattır. Ümmete müjdeler olsun bir hizmetkâr daha kazandı. Umarım yeterince istifade etmeyi bilirler. Her yapacağın hizmet şimdiden kutlu olsun. İnananlar sevinsin, zalimler ve kâfirler senin gazabından korksunlar.

-Duyu organlarımız hepsi birer hayal, yanılsama. Sebepler hepsi Allah’a ulaşmaya bir engel. Kaldır ki o sebepleri,  vücudu, duyu organlarını, aklını,  iradeni her şeyini. Bir bakmışsın sen rahmanmışsın.

-İnşaallah zaman bulur, yazılarımı okursan, hemen her fırsatta, bunu anlatmaya çabaladığımı görürsün. Dünyadaki her zulmü bedenimde bizzat hissederek tamamladım ömrümü. Dünyada açan her çiçek de benim gönlümde açtı.

-Aslında insanlara sesleniyorum;  onlardaki o benlik, varlık duygusu Allah’ın cemal / celal, ikisi de varlık iddiasında bulunur. Celalde ise o ben varım der, çünkü celal cemale galip geldi mi Allah’a isyan eder. Yok der, cennet cehennem yok der. Cemalde ise allah var der, cennet cehennem var der. Kısacası Allah’ın kendisi herkeste var. Herkeste o zaten. Allah’ın cemal ve celal huylarının savaşı kısaca varlık.

-Bizi zatına mirat eden rabbimize, errahmanirrahiym hamdolsun. Miracına davet edip, Hakk ile Hakk edene hamdolsun. Ve ardınca yeniden beşeriyete iade eden Allah’a hamdolsun. Şimdi Allah’ta yolculuğun vaktidir. Şimdi nuru Muhammedîye hizmet etmenin zamanıdır. La ilahe illallah muhammeden resulullah. La ilahe illallah muhammeden resulullah. Ya allah, ya bismillah, allahu ekber.

-ESHEDU ENLA İLAHE İLLALLAH VE ESHEDU ANNE MUHAMMEDEN ABDUHU VE RESULUHU. Bak rahman nasıl da konuştu benimle. Ağzı var, dili var. Cemalimdesin diyor, sesleniyor ve peşinden kendi vücuduna sesleniyor, sağ ayak parmaklarımı konuşturdu, cemalde vuslat… Benim mutluluğum herkesin mutluluğu, benim cemalde olmam herkesin cemalde olmasıdır. Çünkü muhammed tek varlık tek ümmet. Herkes ben. Herkes. Gördüğün herşey bir vücudun azaları, eli, ayağı, gözü…  Kısacası herşey…  Mutluluğum herkese yansıyor, cömertliğim, merhametim herkese yansıyor.

-Ya Allah ya bismillah ya Muhammed ya Ali. La ilahe illallah muhammeden resulullah.

-Dualarım, isteklerim herkes içindir. Herkesin mutluluğu, selameti benimdir.

-Allah’a şükürler olsun. Her daim rıza makamından cemal Esmalarınla lütfedesin âlemlere. Ya latıfün ya latıf bi lutfikel hafiyyu bil kudretilleti isteveytü biha alel arş… Ya rahman ya rahiym ya mucip. Ya müheyminün.

-Rüyaları bir baksalar…  Bir kişi dayak yese vücudunun acısını hisseder, korkarak uyanır. Aslında ne dayak var, ne acı, hiçbirisi. Duyu organların bunu hissediyor değil mi? Eee demek ki duyu organları sadece bir yanılsama.

-<Selam es selame hocam. Hayırlı geceler… Gökyüzünün ortasında, oval bir masada, beyaz saçlı kadınlar oturuyorlardı. Elinizdeki beyaz kâğıtları kadınlara dağıtıyordunuz… Elinizde 11 rakamı yazan bir pano vardı… Panoyu koyacak yer arıyordunuz, sanki bir yapboz un parçasıydı.> Bir mübarek kardeşimiz anlatıyor, açık görüş ile… Bu ilahi mesajı.

-Uykuda rüyada duyu organları devre dışı ama çok güzel yemek yer rüyasında uyanınca ağzında kalır tadı. Sanki yedim der değil mi ama hiçbirisini yemedi. Bu nasıl oluyor? Demek ki insan sadece ruhani varlık. Fizik bedeni,  vücudu, sadece bir kalıp. Kaldırın o vücudunuzu aslınıza dönersiniz ve Allah’ı alenen görürsünüz. Herşey tamamlanıyor şükürler olsun.

-Evet, işte mesele aklı maaşı bu gerçekliğe ulaştırmaktır ibadetin, taatın, zikirin işlevi. İnşaallah göklerde iş tamam oldu azizim, şimdi zuhuratı bekleme zamandır. Geçmişte ekilen dua tohumları nimete dönüştü. Yeni tohumlar ekmeye devam inşaallah. GELECEK ÇOK GÜZEL GELECEK elhamdülillah… Hayırlı geceler. Güzel kutlu bir gece bahşetti yine merhameti de yaratan rahmetin yegân kaynağı errahmanirrahiym. Selam es selame

02:51

-Ya Allah ya bismillah ya Muhammed ya Ali…

Konuşma Sonu

Bir mesaj yaz…

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.