Çok mutlu oldum hocam (Esra’ya mektuplar 02)

31.03.2021
528
Çok mutlu oldum hocam (Esra’ya mektuplar 02)

Çok mutlu oldum hocam

selamen selame hocam, Hocam ellerinizden öperim, nasılsınız, iyisinizdir inşallah. Rabbim tüm güzellikleri size versin… Bugün de olduk bir sınav ve Rabbime binlerce şükür o da iyi geçti hocam… Rabbimin yardımını, rahmetini üzerimde hissediyorum hocam. Hep yardım ediyor bana, elhamdülillah… Gerçekten de Vahhab hocam.’’ Rabbi zihni ilmi’’ çektikçe derslerimde de başarı sezdim, o başarı benden değil diyorum bu yüzden. Zaten, nasıl benden olmasını bekleyebilirim ki… Hocam ‘SEVİYORUM SEVDİĞİM’ şiirinizi okudum; yorum yazamadım ama… Bütün şiirlerinizi üzerime alınıyorum hep hocam. Çünkü hep bana hitap ediyorlar. Bunu da üzerime alındım ve çooookkk mutlu oldum hocam. Düşünmesi bile o kadar heyecanlı ki…
’’Seviyorum… Seviyorum… Seviyorum…
Seni ben çooooooooook…
Çoktan da çoook seviyorum.’’
Ellerinizden öpüyorum hocam, Rabbime emanet olunuz… Geceniz hayır olsun.

selamen selame hocam

Sevgili Esra.
Başarından gurur duydum.
Okuduğun esmanın tecellisi bir yıl sonra kuvvet bulacak. Tabii ki şimdiden tecelli eder. Ancak, gerçek devrini bir yıldan sonra tamamlar. Gitgide senin sıfatın haline gelir. İlim yapmak hem daha kolay, hem daha zevkli hale gelir.’’Âlimin mürekkebi şehidin kanından üstündür.’’ iltifatına mazhar olursun.
Ödevini değiştireceğiz. Arındığın, abdest alacak hale geldiğin gün başlarsın.
Hayırlı akşamlar.

Selam hocam,
Her an yeni bir şey öğrenmek ne büyük bir ikram hocam. Rabbim sizden razı olsun… Çok önceleri şey demiştiniz ‘ne zaman umutsuz hissetsen kendini, ilmi ledün yazınız var ya onu okuyup uzak hedeflere kilitlenmelisin’… Bir yıldan sonra tamamlar dediniz de o geldi aklıma, bekleme zamanım biraz daha belirginleşti gözümde şimdi hocam, bayağı bir sabır. Okulda öğretmenler hep eksik olduğumuz konuda, eksikliklerimizi gidermek üzere ödevler verirler ya, siz de gönül hocamsınız. Verdiğiniz her ödeve itina ile yaklaşıp, başarabilirim inşallah… Bunu o kadar çok istiyorum ki. Verecektir elbet Rabbim…
Rabbim hepimizin yardımcısı olsun hocam.
Bir de şeyi sormak istiyorum. Abdest alamadığımız günlerde biz ne yapabiliriz. Elbette zikrin, namazın yerini tutmaz ama en azından açığı gidermek için, hocam.

Evet Esra,

Bazı zikirler yapılabilir. Mesela bu okuduğun, okunabilir. İçinde celal esmaları olmayan başka tertipler de okunabilir. Namaz konusunda da sorun vücudun temiz tutulup tutulamamasıdır. Eğer âdetinizin yoğunluğu kısa sürüyorsa ve modern petlerle, kanamayı kontrol edebiliyorsanız, ibadet saatlerinde abdest alıp ibadetinizi yapacak kadar kontrol edebilirseniz, namaz da kılınır.
Namazın kılınamamasının yegâne sebebi Abdestli olamamaktır. O nedenle aslında birçok kadın bu çağda ibadetine hiç ara vermeyebilir.
Başka yerlerden fetva almaya kalkarsan, birçok fetva ile karşılaşabilirsin. Bize, hocalarımın ve keşiflerimin sonucunu, samimi fikrimizi bildirmek düşer. İbadeti engelleyen abdest alamamak veya yeterince Abdestli kalamamaktır. Bunu sağlayan namazını kılar…
Oruçta ise hasta kabul edildiğiniz, yani malum günlerde kan kaybından ve hormon salgılarından dolayı yorgun bitkin olduğunuz için, dilerse sonra tutmak üzere orucu yiyebilir, denilmiştir. Zorlanmayanlar, kendinden emin olanlar oruç tutabilir. Allah indinde mümin asla pis, murdar olmaz. Bu konuda hem ayetler hem de sahih hadisler vardır. Şu halde kişi bu bilgiler ışığında kendi durumuna göre karar verir. Bayan hafızlar o hallerinde kuran okur da sen neden okumayasın. Zikirde esma tertibine özen gösterilir. Hayırlı akşamlar.
Selam en selame.

Peki, hocam malum günlerde cünüp kabul ediliyormuşuz ya o zaman gusül abdesti almamız gerekiyor. Abdest de gusül abdesti olmadan olmuyormuş. Muşlu konuşuyorum hocam çünkü bildiğimi sandığım herşey sizin dediklerinizden ne kadar farklı… Hiçbir şey bilmiyorum… O zaman biz hastayken camiye de girebiliriz… Ama giremiyordum, o havayı teneffüs edemiyordum, bazen bu yüzden üzülüyordum… Çekinerek yazıyorum hocam, ama bilmek istiyorum, öğrenmek istiyorum. O yüzden çekinmeyeceğim. Mesela 7 gün sürüyor diyelim. O 7 gün kanama olsun, olmasın hiç bir şey yapmak yoktu… İyice bitmesini bekle… Hele camiye girememek… Üç arkadaş camiye gidiyorsun ve biri dışarıda kalmak zorunda, içerisi yasak… Ah hocam sanırım şu andan itibaren hiç bir şey bilmiyorum, sizin öğrettikleriniz dışında… Sorun dediniz soruyorum, her sorduğumda farklı bir şeyle karşılaşıyorum, içime siniyor mu? Evet. Erkek de kadın da insan… Bir şey duymuştum hocam, hani biz hastayken namaz kılamıyoruz ya, bizim yerimize melekler kılarmış… Hocam aklıma soru geldikçe sorabilirim, di mi… Bildiğimi sandığım şeyler ne kadar da eğreti… Rabbim sizden razı olsun hocam.
Hayırlı geceler.
Sevgili Esra…

Mümin murdar olmaz. Cünüpken bile, pis murdar olmaz.
Sadece o halde namaz kılamaz, denilmiş. O da, temizleninceye kadardır. Yedi gün değil.
Birçok inanış temelsiz.
Müslümanlar niye bu kadar geri kaldılar sanıyorsun… İnanışlarımıza da ibadetlerimize de fesat karıştı da o yüzden, dünya önderliğini kaybettik.

Kan, damarda durdukça, candır. Çıkar çıkmaz, havayla temas eder etmez, pisliktir. Hastalık taşıyan bir aracıdır. O yüzden yenilmesi de ve üzerimizdeki bulaşığı da haramdır. Hemen arınmayı gerektirir. Kan abdest bozan bir şey olduğu için, kanlı beden veya giysiyle namaz kılınmaz, hikmet efalı yapılmaz.
(Bu hikmet efalı tabirini, hakikat ilmine sahip olmayan bilemez. İsterse prof olsun. O yüzden bunu kısmetse sonra öğrenmek üzere bir kenara bırakalım.

Burada kast edilen abdest, gusül aptesti değildir. Gusül bütün bedenin yıkanması demektir. Boy abdesti de denir. Boy abdestini gerektiren şey, bütün vücudun aptesti bozan şeylerle kirlenmesi, bir de cinsi münasebette bulunmaktır.
Bir bayan regl olacağını sezmiş ve vücuduna kanın yayılmasını, elbisesinin kirlenmesini engellemişse neden bütün vücudunu yıkasın ki.
Varsayalım beş on santim çevre kirlendi. Kirlenen bölgeyi yıkaması yeterlidir.
O,bacımız, kızımız, annemiz, varlığının gereği olan bir sebepten dolayı neden başka insanlardan, çocuklar, hayızdan kesilmiş kadınlar ve erkeklerden farklı olarak, pis, murdar olmuş olsun. Allah kullarını terk eder mi. Kendisine yüklenen kadınlığın gereği bir fonksiyondan dolayı kutsiyetinden ne kaybedecek ki pis, murdar sayılsın. Camiye neden giremezmiş. Camiyi kirletmiyorsa niçin girmeyecekmiş.

Yaptığı yemeği yiyeceksiniz, yıkadığı bulaşığı temiz sayacaksınız, fabrikada çalışmasını hoş karşılayacaksınız, gerektiğinde öpüp koklayacaksınız, çocuğunuzu emzirmesine izin vereceksiniz, öğretici, öğrenici, yönetici olarak kabulleneceksiniz ama camiye sokmayacak, Kur’an’a dokundurtmayacaksınız. Abes işlerdir bunlar. Şeytanın hileyle, cehaletle, kadınların Allah’la ilgili olmasını engellemesinden başka bir şey değil. Değil dokunmak, Kur’an’ı Kerimi okuyabilir bile.
Canı yanınca hayızlı kadın Allah dese, taşa mı dönüşüyor, yoksa fatiha okuması mı yasaklanmış, besmele çekemiyor mu?
’’Kuran Fatihadır, fatiha besmeledir’’hadisi şerifini nereye koyuyorlar.

Temizlenmek kaydıyla, yani kanamayı durdurup, varsa kan bulaşmış bölgeleri temizlenmiş olarak abdest de alınır, namaz da kılınır.
Sızdırmaz petlerin, her kadının kolayca ulaşabileceği ve alabileceği kadar hesaplı, yaygın olduğu çağımızda, böyle bir sorun yaşanmamalı.
Kadınlarımız, kızlarımız namaz kılmaktan men edilmemeli. Bunu akıl izan sahibi bir mümin hemen kabul eder.
Ama falan kitap, filan ulema demeye başlarsanız, hz mehdi gelip de kendini kabul ettirinceye, bu hurafelerden islam fıkhını temizleyinceye kadar bu tür yanlışları uygular, şeytanın namazı terk ettirme azim ve zaferine katkıda bulunursunuz.

Temel kural, abdest olmadan namaz kılınmaz: kanlı beden veya elbise ile abdest alınmaz. Erkek egemen toplumlarda kadını aşağılamanın bir yoludur bu. Şeytanidir. Efendimiz zamanında, kadına karşı, böyle hoşgörülere rastlanmaz. Yalnız ut yerinizi kapatacak kadar örtünüz varsa, namaz kılabilirsiniz, diyen efendimizin dinine, Allah’ın sınırsız rahmetine rağmen çoook bidatler ve yanlış yasaklamalar eklenmiştir maalesef…
Gecen hayırlı olsun.

Selam en selame hocam,
Kalbimin, okuduğumda tatmin olmadığı halde, ben de öyle yazılmışsa doğrudur, diyip kalbimi susturmak için sustuğum, düşünmediğim bir konuda kalbim şimdi tatmin oldu hocam. Her ne kadar günümü tam anlamıyla Allah la geçiremiyor olsam da, neden erkeklere koca bir ayken bize üç hafta var, ortalama bir hafta hiç bir şey yok diyordum, yani demiyor, düşünmemeye çalışıyordum hocam. Allah´ın bildiği bir şey vardır diyordum. Ah hocam yaa bazen şey geçiyordu aklımdan. Kadınların değersiz olduğu fikrini, yine düşünmemeye, kabul etmeye çalışıyordum… Ama bu Allah´tan değil, en az sizler kadar değerliyiz, çünkü biz de kuluz… Sadece bedenlerimiz farklı programlanmış, o kadar. İşte bu kısmı bir hikmet gereği… Ve Allah´ın istediği bir şeyken bu bizdeki hal, neden kendi dilediği bir şey yüzünden, kendisine yakarmaktan kullarının yarısını mahrum bıraksın ki… Haklısınız hocam… Bu yaşa kadar aslı olmayan şeylerle büyümüşüm.

Bu yaşıma kadar din hakkında çok da şey öğrenememiş olmanın hikmeti bu mu şimdi… Ay Allah´ımmmmmm… Bu yaşa kadar boş geçirdim dinimi öğrenmedim diye üzülürken, şimdi ise hikmetiyle karşılaşıyorum… Ya sonuna kadar bilseydim yani bildiğimi sansaydım Allah´ın dinini, sizin dediğiniz gerçeklere kulak tıkayabilirdim… İçim çok kötü oldu hocam. Şimdi gel de yaşadığın bir olaya artık üzül, bu kötü bir olay de… Yıllar sonra çıkıyor hikmeti, sırrı… İnsanın yaşadıkları da insanı Allah´a hazırlıyormuş aslında ve doğru insan karşına çıkana kadar da bu devam ediyormuş…
Çok tuhafım hocam, kalbim çok tuhaf…

Selam Hocam…

‘’Selam, O resulü kibriyayı, ehline, ashabına, cümle mümin ve müslimin üzerine olsun.
O ne güzel insandır, ne büyük peygamber, mehdi, öğretmendir. Onun şanı bizim dilimizin ifade edemeyeceği, aklımızın eremeyeceği yüceliktedir, o ancak dengi tarafından veya daha yücelerden övülebilir ki böyle bir gelmemiştir, gelmeyecektir. Onu Allah tealanın övdüğü gibi över, kendini tanıttığı gibi tanır, salât ve selamlarla huzurunda aczimizle divan durur, bizi sevmesi, beğenmesi ve arkadaşları arasına kabul etmesi için, mevlaya yalvarırız. Âmin.’’
Hocam hz Mehdinin kim olduğunu soracaktım size. Unutmuşum ki öğrenmem gerekiyormuş. Bir arkadaşın şiirine yaptığınız yukarıdaki yorumdan, kim olduğunu öğrendim… Rabbim sizden razı olsun hocam. Yaptığınız duaya tüm kalbimle âmin diyorum… Hayırlı geceler… Her kelamınız hayır…

Selam ve selam
Yine ben’im efendim.
Hocam yanlış anlamadıysam şöyle diyorsunuz, kadın adet döneminde kanamayı tampon vs. durdurup çamaşırında ve vücudunda kan varsa temizleyip namazını kılar. Yani diyelim ki kadın 6 gün adet görüyor, namaz saatlerinde temizlemek şartıyla, namazını kılar. Varsa zikrini çeker. Yani ben hiç ara vermeden 41 gün bu tespihe devam edebilirim, namaz da kılabilirim, hatta her adet döneminde namaz saatinde temiz olmak şartıyla namaz kılabilirim. SAYGILAR
Selam…
Evet, doğru anladınız.

İşte delilleri;
Yukarıda belirttiğiniz durumdan dolayı,
Sahihi buharı-Hayız Kitabı’nı yeniden okudum. Abdest kitabını da yeniden, biraz daha itina ile inceledim… Kalbin mutmain olsun diye, bazı hadisleri sana da bildirmeye karar verdim ki, en sonunda kendi kalbinin kararını doğrudan, Ayeti kerime ve hadislerin ışığında verebilesin.

Önce hayız kitabının başındaki konuyla ilgili ayeti yazıyorum.

’’ Sana kadınların ay halini de sorarlar. De ki;
O bir ezadır. Onun için hayız zamanında kadınlardan ayrılın.
( cinsi temasta bulunmayın)
Temizlendikleri vakte kadar kendilerine yaklaşmayın.
(kastın cinsel ilişki olduğu, birlikte aynı yatakta yatmalarında, tenlerinin değmesinde bir sakınca olmadığı, Hz Aişe annemizden nakledilen birçok hadisle açıklanmıştır).
İyice temizlendiler mi o zaman Allah’ın size emrettiği yerden onlara gidin.
Herhalde Allah hem çok tövbe edenleri, hem çok temizlenenleri sever.’’

Bu bölümün sekizinci hadisinde,
İbrahim en-Naha-i;
Hayızlı kadının ayet okumasında beis yoktur, demiştir.
İbn Abbas da:
Cünübün kur’an okumasında bir beis görmemiştir.(Yiyip içmesinde de bir günah yoktur. Cünüplüğün süresi, önümüzdeki namaz vaktine kadardır.)

Peygamber(s.a.v.de zamanlarının hepsinde (Yani her halinde zikir ederdi.

Ümmü Atiyye;
Biz hayızlı kadınlar mescide (camiye gitmeleri, mü’minlerin tekbirleriyle tekbir etmeleri ve dua etmeleri ile emr olunur idik, dedi.
Cabir dedi;
Aişe haç sırasında hayz oldu da Beyti tavaf hariç, bütün haç fiillerini yaptı ve namaz kılmıyordu.
(Çünkü abdest tutması, yani kanın vücut dışına çıkmasının engellemesi imkânsızdı

11.hadis:
Aişe annemiz anlatıyor.
Ya Resulullah ben temiz olamıyorum diyen bir kadına; Resulullah:
’’Bu ancak bir damar kanıdır, Hayız değildir. Hayız vakti geldiği zaman namazı bırak, hayız zamanın geçince kendinden kanı temizleyerek namazı kıl; buyurdu.
(o günkü imkanlarla bile izin veriliyor. Halbuki çoğu sahabenin kullanacak bez bile bulamadıkları oluyordu, hadislerden bunu öğreniyoruz.)

(Görüldüğü gibi, namazdan uzak tutan kanın vücut dışına çıkışıdır. İster hayız kanı ister başka sebeple olsun, kanın çıkışı ve bulaşması abdesti bozduğu için, namaz kılmayı engeller. Kanın tampon petlerle engellenmesi, geçici abdeste izin veriyorsa namaz kılmakta bir beis yoktur. Ayetler bu konuya değinmemiş. Hadislerde ise bu şekilde…

Şimdi okuyacağımız hadiste ise daha da büyük müsaade olduğu görülüyor.
15.hadis:
.Aişe (r)şöyle demiştir;
Kadınlardan biri Resulullah ile birlikte İ’tikaf etti.
(itikâf ramazanın son on gününde camide bir hücrede bütün zamanını ibadete vermektir )
Bu kadının, leğen altında( iken kırmızı kanı görülür halde idi,)o, namazını kılardı.
(Resulullah onu namazından men etmemiş, camiyi terk et dememişti.)

Yine; Aişe (R) dan dan rivayetle Müminlerin annelerinden biri(Peygamber hanımlarından bahsediyor) Hayızlı iken i’tikaf etmiştir.
( yani yukarıdaki kadın gibi bütün zamanını ibadete vermiştir. İtikafta oruçlu ve namazlıydı deniliyor.)

Sanırım bu kadar açıklama yeterlidir. Yani açıkladığım şekilde kanın akışını geçici engelleyebiliyorsak, abdest alıp namaz kılınabilir. Kadın Allah indinde, kulluğu yerine getirmede, erkekten daha aciz değildir.
Ayet mealince, adet kadına eziyet veren bir haldir. O halde namaz kılabilmesi için özel gayret göstermek, zor bir işi Allah için yapmak durumunda kalmaktan ibarettir. Herhalde latif olan Allah’ın, böyle davranıp kendisine ibadet eden kadınları özel olarak ziyade sevapla karşılaması umulur.
Kuran okumak, zikir yapmak, kurana dokunmak, camiye ve her toplantı yerine girmek, asla yasaklanmamıştır. Hâşâ kadın mescide girişi yasaklanan, aşağılanan biri değildir. Bütün vakit namazlarını, cuma, bayram, cenaze namazlarını mescitlerde kılabilir. Her türlü ayeti duayı okuyabilir. Mescitlerin en arka saflarında saf tutmalarının istenmesi, edep ve hayâdan dolayıdır. Kadınları utanıp sıkılmaktan, erkekleri, gözlerini şüphe uyandıracak bakışlardan korumak içindir.

Umarım faydalı olabilmişimdir. Herşeye rağmen samimi bir mümin bütün bilgilerinden sonra gönlünün fetvasını da dikkate alır.
Gönüller hakkın nazargahıdır.
Allah dua ve namazlarınızı, ibadetlerinizi kabul buyursun. Âmin.
Selam ve dua ile.

Tarih:21 Kasım 2008 Cuma 19:36:46

Yayınlanma tarihi: 7 May 2015, 01:13

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.