Hadi Konuş Rabbinle

15.09.2021
582
Hadi Konuş Rabbinle

Hadi Konuş Rabbinle

*Gecenin hayrı üzerinize olsun canım hocam. Son yazdığımdan bu yana efallerde pek bir değişiklik olmadı. On gün önce bir görüntü geldi. Siyah, kısa dalgalı saçları olan bir kadın yeşillik ve tarla vs. olan bir yerde siyah, oldukça parlak bir ata bindi ve uzaklaştı. Atın kanatları vardı ama uçmadı, yürüyüp gitti. Daha sonraki zikirde gelen bir görüntüde de aynı türden, irili ufaklı bir grup ağacın arasından genç bir ağaç geriye doğru devrildi.

*Zikir bitiminde şükür için secdeye uzandığımda uyutulmuşum, uyandığımda burnumun üstü acıyordu; bu ikinci kez oluyor. Başka bir zikirde secdede uzun bir müddet subhaneke okutuldum, uyutuldum. Uyandığımda yine burnumun üstü acıyordu. Genelde imsak vaktine yakın uyutuluyorum, yarım saat kadar. Geçen hafta bir kaç gün boyunca kelime-i şehadet okutuldum, fazlaca. Namazların son oturuşunda, tarhiyattaki kelime-i şehadeti, hep üçer kere okuttular. Yine geçen hafta itibariyle niyetimizin sonundaki ” Ya Muciballah” kısmını üç kere okutuyorlar, peşinden de elimi kalbime koyup yine üç kere ” Ya latıyfurrahıym, ya Keriym ya Muciyp ve ya Nur ” okutuluyor. ‘‘bunlar senin esmâların, bundan böyle hep bu şekilde okuyacaksın” dendi.

*Sonraki zikir vaktinde de ”ya latıyfurrahıym, ya Keriym ya Muciyp ve ya Nur” esmalarını okudum sadece, elim kalbimin üstünde olarak. Geçtiğimiz pazartesi akşam namazından sonra belimin sol tarafından ameliyat oldum. Aynı gece, Ya Rabbi Ya hafız Ya Rahıym ya Latiyfun Ya Latiyf Selamün kavlemmirrabbirrahiym olan zikrim değişti.

*Yeni zikrim ” Rabbena atina min ledünke rahmetev ve heyyi’ lena min emrina raşeda”. Ameliyattan sonra uyumam gerektiğini söylediler. Sabah namazına kalktığımda çok ağrım vardı, sadece salavat-ı fatih okuttular.

*Her Zülfikar’ın yaşadığı bölgeden sorumlu olduğu emri gelince, devri Ala’ya yaşadığım ülkeyi de dâhil etmiştim. Zikir sırasında ülkenin ismini değil; <<sorumlu olduğum bölge>> demem gerektiği söylendi. (aslında hemen hemen tamamını saydılar; İngiltere, İrlanda, Fransa, ispanya, Portekiz, İtalya, İsviçre, Belçika, Hollanda. Kısaca batı Avrupa. Ondan sonra ”sorumlu olduğum bölge” de dediler.) Seçilen sekiz kişiyle gelecek emirlere uymam emredildi.

*Zülfikar kardeşlerime dua etmem emredildi. ”kardeşlerine isimlerini vererek tek tek her birine dua et” dendi. Zikre devam ederken ”ve lillahi cunudus semâvâti vel ard ve huvel Azıyzul Hakıym” ayeti geldi, dilime. Sanki dilim ”Rabbena atina min ledünke rahmetev ve heyyi ‘lena min emrina raşeda” derken, kalbimin de ”ve lillahi cunudus semâvâti vel ard ve huvel Azıyzul Hakıym” demesi gerekiyordu, aynı anda… Aynı anda iki zikir birden, tıpkı on yıl önce öğretildiği gibi…

*Denedim, pek beceremedim, unutmuşum… Türkçesini söyledim ben de: Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır ve O aziz ve Hakıym dir… Zikir çekerken aynı anda dua ettiğim ya da rabbimle konuşmaya çalıştığım için Türkçesi daha kolay ve iyi oldu. Ağzımda kocaman bir gülümseme vardı, ancak bana ait değildi. Kinayeli bir gülümsemeydi, Rabbim beceriksizliğime gülümsüyordu… Vardır bir hikmeti. Allahu ekber! Çarşamba günü boyun esnemelerimden sonra, namaz oturuşunda belden üstüm titrer gibi sallanmaya başladı, ahenkle, sağa sola sanki çalkalar gibi… Kalçam ayrı, omuzlarım ayrı titretiliyordu, oldukça uzun sürdü.

*Bu arada karnımın içinde de işlemler yapılıyordu. Nihayetinde karnımın her yerinden ayrı bir ses gelmeye başladı. Sonra boynum önüme eğildi ”sessiz ol” dendi, sustum. Gözlerim kapalıydı. Nurlar görmeye başladım. Gözümden çıkıyorlardı sanki yeşil, ortası siyah, göz gibi… Çok hoş bir mora döndü, büyüdü, büyüdü, tüm görüş alanımı kapladı… Sonra pat diye kızım odaya girdi, her şey sona erdi. İkindide de aynı titremeler devam etti. Sonra boynumu önce sağa sola esnettiler, sonra sanki topu fırlatır gibi sağa sola fırlattılar kafamı.

*Perşembe günü boyun ile birlikte belden üst bölgemde işlemler sürüyor. Bu gün ellerimde de işlemler başladı. Parmaklarım esnetildi, parmaklarımın üstü birbirine yapışık, başparmaklar yapışık zikir çektim…

*Cuma günkü işlemlerde hemen hemen aynıydı. Bana yapılacak işlemlerin uzun süreceğini öğrendim, görevli meleklerden. Acaba günahım, kirim çok ondan mı diye sordum, hayır dediler. Yetiştirileceğimiz alana göre işlemler uzun veya kısa olarak değişiyormuş, benimki uzun sürecekmiş: ”sabırlı ol Nilgüncan” dediler.

*Artık işlemlere başlamadan evvel asayiş berkemal ise selam veriyorum ve ”aleyke selam Nilgüncan” diye alıyorlar, selamımı, ”biz de seni seviyoruz” diyorlar, hamdolsun.

*Cumartesi günü işlemler yine boyun bölgemde devam ederken efalimi değiştirdiler. Ellerime sonsuzluk işareti yaptırıyorlar, o şekilde yapıyorum zikrimi. Zikrin sonlarına doğru ellerim gözüme konuyor, efal bozulmadan: sanki ellerimle gözlük işareti yapmış gibi görünüyorum. ‘Konuş” dediler, anlamadım.

*”hadi konuş Rabbinle

*Konuştum Rabbimle, hamd ettim, şükrettim… Bazı sıkıntılarımı bilen Rabbim sarılarak teselli etti beni. Yanağımı okşadı, öptü. ”sabret” dedi. Bir coşku doluyor içine insanın, bir sevinç… Hani neredeyse şiir yazacağım; o derece… Gelişmeler bundan ibaret canım hocam. Grubun okuduğu zikri okumadığımı tekrar hatırlatmak istiyorum, hocam. Mutlu, huzurlu sevinç dolu yeni bir gün diliyorum, ellerinizden öperim.

*Size olan hayranlığım ve sevgim her gün katlanarak artmakta… Böylesi insanüstü bir çaba, bir ömür… Nasıl olabilir ki diye düşünür dururdum… Rabbim sarılınca anladım… Meğer aşk varmış, başka bir şey yokmuş! Bir gün Rabbim dilimin bağını çözecek, inşallah, o zaman kendimi daha iyi ifade edebileceğim. O zamana kadar her ne sürçülisan ettikse affola deyip o koca gönlünüze sığınıyorum… Aşk’a emanet olun canım hocam, selam es selame…

-Selam es selame, Nilgüncan, beni duygulandırdın, bugünlerde iyice sulu gözlü oldum. Her birinizle ayrı ayrı ağlatıyor sevgili, sevgili, sevgili Allah’ım. Mutluluktan tabi. Güya şair yazarım, kelimelerim yetmiyor size kalbimin sesini dillendirmek için. Her biriniz için ayrı ayrı rabbime şükrediyorum. Hamd ediyorum. Rabbime iltifat edecek kelimeler gelmiyor aklıma. Hamd ediyor, şükrediyorum… SubhanAllah, elhamdülillah. ŞükrAllah. MaşaAllah sana ayrılan bölge ne kadar geniş, rabbim dilinin bağını çözsün, göğsünü genişletsin, ağzını dilini tatlandırsın, rahmetini had safhaya getirsin, hayır dualarını an içinde kabul buyursun arşından inşaAllah.

Yazdıkların hakkında söze ne hacet. Rabbimizin keremi tarihte görülmemiş safhada maşaallah. Sana bu işlemleri yapanlara ve cümle gök ehline selam olsun. Selam hiyerarşinin bütününe olsun. Selamımızdan nasiplenmeyen ne bir melek ne de bir ruh kalmasın inşaallah.

Selam Allah’tan Allah’adır, eksiksiz fazlasız kemal derecede bütün yaratılmışa olsun.Öyle bir nur yaratsın ki rabbimiz bu nurun yaratılışı önce efendimiz, âlemlerin son resulü ebedi efendimiz, gerçek dirayet ve hidayet kaynağı Muhammed Mustafa atama, ailesinin kâffesine, arkadaşlarının cümlesine ve ümmetinin her bir ferdine makam ve derecelerine göre olsun. Elhamdülillahi rabbil alemiyn. Errahmanirrahiym. Maliki yevmiddiyn. İyya kena’budu ve iyya kenestaıyn. Âmin, amin, amin. . Ve Selamün aleyküm.

Seni alnından ve o nur gönlünden öperek saygı ve sevgiyle ayrıca selamlıyorum. Ruhunu ruhuma katsın birlikte rabbimin ruhunda mutmain olarak dinlenelim. Mevlam seni ebedi olarak nurlar içinde korusun. Sen de Aşk’a emanetimsin. Selam es selame

Yayınlanma tarihi: 13 Nis 2020, 10:40

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

  1. Şule dedi ki:

    Size ulaşmam gerekiyor ne yapmam gerekiyor

    1. admin dedi ki:

      facebook msn den yazın lütfen