Çor çocuk sihir, büyü gibi pis işleri biliyor

Merhabalar Hocam, Allahın selamı, huzuru bereketi üzerinize olsun. Hamdiye Hanım’la yazışmalarınızı tekrar okuyorum, siz yayınladıkça, çok şey var içinde. Zaten bir yazınızda geçen bir ifade var, her insan birbirinin kopyasıdır gibi, aynen öyle, ben de kendime çok dersler çıkarıyorum o yazışmalarınızdan. Siz tavsiye ettiniz diye bir bilgi sahibi insana gittik. Onu da işyerinden arkadaşım anlatmıştı önceleri. Kocaeli’nde Serkan Açık diye bir aktar ve doğal ürünler marketi ve üretim tesisi de olan biri.

Pazar günü gittik hocam. ‘Uğramışlar’ dedi, ben kızken uğramışlarmış ve etkisindeymişim. Olabilir tabi, Allah bilir. Tavsiye ettiği şeyleri 7 gün yapacakmışım, iki gündür yapıyorum: üzüm sirkesi + kaya tuzu her odaya koyup akşamları kapaklarını açıyorum, güneş doğduğunda kapatıyorum. Her gece 12 den sonra bir defneyaprağını kaynatıp, çoğaltıp, duşta üzerime akıtıyorum. Her gece 12 den sonra defneyaprağını tütsü yapıyorum, eve her odada gezdiriyorum. Güzel de kokuyormuş, defne hoşuma gidiyor.

Bir de her gün 5 karanfil tanesi yutuyorum. Bunları yapıyorum, gerekçem de şu: zararlı bir şey yapmıyorum, enerjik boyutta belki gerçekten de yararları vardır. Sonuçta bu kimyasal bir etki yaratan şeyler, görünmeyen dediğimiz aslında biraz da hissedilebilir enerjik boyut gerçekleri sanki. Ben zaten genel olarak güven sorunu yaşadığım için böyle düşündüğümün farkındayım. Siz tavsiye ettiğiniz için ve her yaptığımda Allahım, şifa sendendir, diyorum, kötülükleri benden ve ailemden uzaklaştır, yanlışlardan koru.

Aslında hissettiğim bir şey var, kafa karışıklığı, unutkanlık, stres, dikkat dağınıklığı, mutsuzluk, toplantılarda heyecan vs gibi rahatsızlıklarıma belki iyi gelir defneyaprağı ve tütsüsü, karanfil. Allah bilir. Her namaz sonrası Ya Vedud okuyorum hocam, ayrıca 21 besmele de okuyorum her namazın ardından. Oruç da tutuyorum ara sıra. Allah kabul eder inşallah. Çok yakında bir sene olacak Sizi tanıyalı, bu benim için bir bayram. Bir sene önce başlamıştım Ya Latifun esması ile bu yolculuğa. Devam ediyorum Allahın izniyle ve Sizin desteğiniz ile. Selamlarım ve dualarımla, Saygılarımla.

Aleykümselâm, aleykümselâm… Ve selamün aleyküm ve rahmetullahü ve berekatühü… Son yüzyıl şeytanın taç giydiği, yeryüzü hükümranlığını ilan ettiği, ezeli vaadini yerine getirdiği bir yüzyıl olmuştur. Öyle ki deccaliyet hat safhaya ulaşmıştır. İkibin yılından sonra geriletilmeye başlansa bile henüz etkisi, üstünlüğü kırılmış değil… Her gün her saat gerilemeye devam ediyor ancak benden sonra tufan mantığı ile yakıp yıkmaları, cinayetleri işletmeye de devam ediyor…

Çocukken yahut biraz daha büyümüşken olsun ne fark eder, siz de herkes gibi bir şekilde şeytanın pisliğinden etkilenmişsiniz demek ki. Çor çocuk sihir, büyü işlerini biliyor, cahilce birbirine yapıyor… Bu işlerden anlayan (hüddamları olduğunu söyleyen ki varlığını bana ispatlamış, Allahtan bir de kendimden başka kimsenin bilmediği bir sırrımı bana bildirmişti.

O an anlamıştım ki hüddam dedikleri varlıklar kişilerin beyinlerini rahatlıkla okuyorlar.) birisi demişti ki, perdeniz açılsa da bir görseniz; sokakta gördüğünüz insanların bedenleri insan asılları şeytan Siz arkadaşınızla görüştüğünüzü sanırsınız; aslında o arkadaşınızın bedenini taklit eden bir cin /şeytandır demişti… Bir ihlâslı kardeşimiz de kuran okuma toplantısında dedi kodu yapanları susturmaya çalıştığı, adaba davet ettiği sırada söz geçiremediğini fark etmiş, içinden ‘’ya rabbim bunlar nasıl müslümanlar’’ diye geçirmiş.

O anda diyor, perde açıldı; tamamının değişik vahşi hayvanlar olduklarını gördüm hocam, dehşete düştüm, orayı an içinde ürpererek korkarak terk ettim, diye yazmıştı. Bir daha da öyle toplantılara bile gitmez oldum. Kuranımı evimde okuyorum diye de ilave etmişti. Umarım önerilenlerin faydasını görürsünüz. Üzüm sirkesi karıştırılmış suyla bir iki defa banyo yapmalısınız.

Söylenilenleri belirtilen şekilde ve zamanda yapın inşaallah arındığınızı görüp hissedersiniz inşaallah. Uyguladığınız şeyleri ilk defa duydum. Bu ilim de her ilimde olduğu gibi çok derin ve Allah’ın her bilen kulundan üstün bilgisi olan bir başkasının var olduğunu ayetlerin ihbarıyla biliyoruz. Zikirleriniz sonunda sizi iyileşeceğiniz doktorunuza da ilacınıza da ulaştırır. Aralıksız devam edin lütfen… Bu olup bitenler hep ezeli kaderin tecellisidir. Vakti saati gelince kurtuluş da kaderimizdedir inşaallah. Kuran okumayı biliyorsanız yapabildiğiniz kadar fetih suresini okuyun… Selam es selame

Günaydın Ali Hocam, Ne kadar sevindim mesajınıza anlatamam. Ben sizin hakkınızı nasıl öderim. Sizin onayınız oldu ya, ben artık tamamen inandım evet, yapacağım hepsini. Dün akşam dediğiniz gibi su aldım, Ayetel-Kürsiyi yazdım, ben Arapça yazmayı severim, suya attım, ailece ondan içeceğiz. Üzüm sirkesi alıp dediğiniz gibi evi onunla temizlemiştim geçen hafta, çamaşır makinesine de atmıştım, fakat Serkan bey doğal sirke almamı tavsiye etti, Pazar günü mutlaka gelin dedi, gittiğimizde yine doğal olan üzüm sirkesi alıp onunla da banyo yapacağım inşallah. Her sabah namazından sonra Yasin okuyup üzerime üflüyorum.

Yıllar önce çocukken bir rüya görmüştüm hocam. Anlattıklarınıza benzer. Evden çıkmışım sabah, liseye gidiyorum, her gün gittiğim yoldan, yürürken karşıma yüzünü eşofmanın şapkası ile kapatmış biri geliyor, yaklaşınca başını kaldırıyor ve yüzünü görüyorum, o bir yüz değil, korkunç bir şeydi. Ürpererek yine yürümeye devam ediyorum ve görüyorum ki sokakta yürüyen herkesin yüzleri korkunç bir şey olmuş. Sizin yazdıklarını okurken de o rüyam aklıma geldi direk.

Fetih süresini dün gece tekrar tekrar okudum, 4. ayetten sonra zaten ağlıyorum, tutamıyorum, müminlerin kalbine verdiği o sükûneti bana da verir mi Rabbim, “kalbimde olmayanı dilimle söyleyen, asabiyetine yenik düşen bin pişman kalbim Rabbimin rasulüne ve biat eden müminlere verdiği sükûnete ve güvene layık olur mu? “Mescid-i Haram’ı ziyaretimizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenler”den beni kurtarır mı?

Bu süreyi kalbime yazmak istiyorum Allahın izniyle. Dolu dolu güven var içinde, bende ne yazık ki çok eksik olan, dolu dolu rahmet var, onu okurken Allahın eli müminlerin üzerindedir, bunları okurken kalbim, uçurumlardan yedi kat gökler arasında hızla gidip gelen kalbim, ortada bir yerde sabitleniyor da, sükûneti ve güveni buluyor. Ben Kuran’ı hiç bilmiyormuşum. Daha fazla okumam gerek. Dünkü mesajınız için çok teşekkür ederim, ben yine her zamanki güvensizliğim ve kararsızlığımla belki de bırakırdım, bana bu güveni verdiniz. Allah sizden razı olsun. Ben dün çok ağladım ama şükür duygularından. Fetih süresi benim için bir keşif oldu. Selamlarımla Dualarımla

Yayınlanma tarihi: 19 Kas 2014, 15:17