Selamsız sabahsız Sevcan’ıM

Gönderdiğiniz ZİKRE İLK ADIM yazınızı okudum. Peki, ben neye göre zikir edeceğim, nerden başlayacağım.

-Gönderdiğim yazıda neyi nasıl yapacağını anlatan bölümü tekrar oku. O yazı sorduğun soruyu anlatmak için yazıldı. Yazıyı sana özel yeniden mi yazayım Sevcan. Selam es selame

*İstediğim esmaları çekebilir miyim diye sordum. Orada herşey yazmıyor. Zülfikarlar ne oluyor, her soru sorana böyle cevap vermiyorsunuz. Onlar size hocam diyor. Özel ilgileniyorsunuz.

-Evet, zülfikârlar söze selam ile başlıyorlar. Hocam diyor, sözlerini selam ile bitiriyorlar. Ve yıllardır zikir çekiyorlar. Sana önerdiğimiz gibi başladılar. Söylenenleri yaptılar, sebat ettiler. Yani ilk olarak yazıyı dikkatle okudular, anladılar ve hayatları yazıdaki önerilere göre tanzim ettiler. Emek verip beratlarını aldılar. Ardından şimdi ne okumalıyız hocam diyerek kendilerini geliştirecek yeni zikirler istediler… Biz de bildiklerimizi onlara aktardık. Yol yöntem ile rehberliğimize devam ettik. Mal mülk miras kalır, bir şekilde emeksiz de ele geçer de ilim ille de emek verilerek elde edilir.

Sen de onların yolundan git, yazıyı değişik vakitlerde defalarca iyi oku. Anlatılanları hakkıyla anla… Sonra da hakk teâlânın huzuruna dikkatle çıkarak emek ver… Sabır ve sebat göstererek beratını alınca ikinci zikrinin ne olması gerektiğini bize sor. Sana da aynı muamelenin yapıldığını, yardımlarımızın sürdüğünü göreceksin. Böyle selamsız sabahsız adamı dövecek gibi cümle kullanmakla ne elde edeceksin. Seni bir başka kul cehenneminden alıp cennete taşıyamaz, seni sen batağa sürükledin yine sen kurtaracaksın. Rabbinle çözeceksin problemlerini. Hataları işlerken nefsinle ve rabbinle birlikteydin. Her günahına rabbini de ortak eder gibi gizli yahut aleni işledin.

Yine öyle yaparak bu sefer kirlendiğin yerden temizlenmelisin. Rabbimiz sana şah damarından yakın… Nefsin kül nefisden bir cüz, ruhun kül ruhtan bir cüzdür. Allah’tan geldin, Allah’lasın ve Allah a döneceksin. İster cehennemini ister cennetini tercih et. Ondan başkası ile olamazsın, ondan başkası seni hidayete erdiremez.                                Rehber dediğin Allah’ın izniyle ilim veri usul öğretir. Senin yerine namaz kılıp tövbe etmez, etse allah bunu kabul etmez.                                                Bırak kulum kendisi düştüğü yerden kalksın der. Öğretmenin sana ilim verirken, adap öğretirken, allah yardımcın olsun diye dua eder, yol gösterir hepsi budur. Hayatta en hakiki mürşit ilimdir…                  Öğretmenin de senin gibi bir aciz kuldur. Selam es selame

*Kusura bakmayın. Evet biraz kaba ve nefsi bir hitapta bulunmuşum. Yazıyı tekrar ve atlamadan okuyacağım. Selamünaleyküm.

-Bir kerede ve ya birkaç defa okumakla anlayacak halde değilsin. Birkaç gün değişik vakitlerde tekrar, tekrar okumalısın. Okurken besmele ile başla ki özel şeytanın, şu zaten karışık kafanı iyice karıştırıp, dikkatini dağıtmasın. Hatta okumadan önce abdest alırsan, Allah’ın melekleri gelir şeytanından seni bir süreliğine korurlar.                                             Böylece okuduğunu anlarsın. İhtimal babana, anana ve yakın çevrene de böyle kabasındır sen, doğru mu? Kendinle barışık değilsin çünkü. Patlamak üzere olan bir bombasın. Sahi bu halinle sen sana nasıl tahammül ediyorsun. Sen seninle barışık olmadığın halde başkaları sana nasıl yakınlık gösterip, elinden tutsun da derdini dinlesin. Başına gelenden yani kaderinden daha ne zamana kadar çevreni, ötekileri suçlayacaksın. Ne zaman ilahe gibi davranmaktan sıyrılıp kul gibi yaşayacaksın. Çevrendekileri sen mi yaratıp görevlendirdin ki sana göre davransınlar.                                                                                      Neden sen onlara göre davranmıyorsun. Sen kaç kişiye azizim ne derdin ne ihtiyacın var dedin de birileri de sana gelsin sevcen bir sıkıntın mı var bacım, kardeşim, kızım desin. Sahi sen aynanın karşısına geçip gözlerinin içine bakarak kendine sordun mu ”kız sevcen, sen kimsin ?

Her etki bir tepki yaratır biliyorsun değil mi. Hayat yansımalardan ibarettir. Sen kime seni seviyorum dedin de ben de seni seviyorum cevabı almadın. Selam verdin de almadı mı Allah’ın kulları. Senin derdin var da başkalarının yok mu? Sen söversen elbet sana da söverler.

Ağzından çıkan söz ve yaptığın her davranış er geç sana döner. Sözlerin eko yapar geri gelir, fiillerin bumerang olur seni vurur. Eşitini dövmeye kalkarsan o da seni döver. Kendinden acizlere efelenir, zulmedersen  allah seni senden zalim birinin eline teslim eder, evire çevire dövdürür.                                    Evren ödeşme yeridir. Kimsenin ettiği yanına kar kalmaz. Ya burada şimdi ya gelecekte yahut ölünce ödeştirirler, dişi erkek her ademi. Yaratan Allah’ın bir ismi el adl ’dir.                     Mutlak adalet sahibidir. Bir adı da muntakimdir, kısası kıyamete bırakmaz, intikamını alır. Günah işlendiği an kalp sızlamaya, kararmaya güçsüzleşmeye başlar.                                                                      Artık söylediğin, süzün yaptığın hatanın kölesi olmuşsundur.

-Haksız yere bir tepki göstermiyorum, ama çok ufak şeylere çok büyük tepkiler veriyorum. Katlanamıyorum, elimde değil. Sonra hemen bir yumuşama, ılımlı olma hali geliyor.

–Haksızlık kriterini kendine göre tayin ediyorsun. Güya haksız yere yapmıyorsun ama küçük suça büyük tepki veriyorsun. Bu hak mı? Küçük suçun cezası neden büyük veriliyor. Sadece küçük hataya büyük ceza veriyorum dedin ama bana da saldırdın.                            Ben sana küçük büyük hangi haksızlığı yaptım da sen o cümleleri kurdun. Sen ne dediğinin bile bilincinde değilsin. Buradan çıkan netice sen ruhen hastasın. Çözümü yedi vakit namaz kılmak, her namaz sonunda zikir yapmak, günlük tövbe namazı kılıp geçmişine tövbe etmektir. Ayrıca haftanın pazartesi Perşembe günlerini oruçlu geçirerek çevreyi sürekli inciten nefsinin gemini, yemini kısmaktır. Psikiyatra gitmek değil, yazık onların ekserisi zaten senden de dertliler. Uzun lafın kısası hastalanmışsın. Eğer evli ve çocuk sahibi isen vah o eve… Allah yar ve yardımcıları olsun.

Hemen dersine çalış da Allah seni şeytanlarından korusun.

*Cevap vermekten imtina ediyorsunuz gibi geldi o  yüzden.

– Öyle mi. Aldığımız ücretimize karşılık düşük hizmet mi ettik. Verdiğimiz cevaplarda eksiklik mi var. Ben günlük en az elli kişiyle şu anda seninle ilgilendiğim gibi ilgilenirim. Ücret talep etmem. Hizmetimiz sebildir. Günlük en az üçyüz sayfa dert dinlerim. Bir o kadar da yazarım. O yazılar nasıl çıkıyor sanırsın. İçlerinden kaç tanesini okudun. İşte seninle yazdığımız bu yazı gibi ortaya çıkıyor. Biraz oku o yazılardan. Neredeyse hepsi de senin gibi dert topu olarak gelmişlerdir. Tam patlamak üzereyken, şimdi ümmete, millete dua eden, mümin /mücahit kimseler olmuşlardır…

*Peki, o zaman… Geçenlerde gördüğüm bir rüya hakkında fikrinizi alabilir miyim?

-Boş duran şeytanladır. Beyin dediğin değirmene benzer, sürekli döner taşları vardır. İki taşın arasına aklı başında fikir(taneleri) tohumcukları atmazsan, taşlar birbirini yer,beyinsizin teki olursun.

*Çok garibime gitti ilginçti. Yorumlayabilecek kimse yok. Aynaya bakıyorum, sol gözümün içinde bitler var, tek tek onları ayıklıyorum. Çok garibime gitti.

-Yalnız gözlerinde değil bence her yerinde bitler var. Sana Allah yardım etmiş de ‘’iyice bitlendin kulum, temizlenmezsen o bitler, pireler, fareler seni yiyip bitirecekler’’ demiş.

*Bu gecede azı dişimi koparıyorum, ağzımdan. Çok çürümüş, ama kökü normal dış kökü gibi değil. Ağaç kökü gibi.

–Hemen şimdi o yazıya uyarak zikre başla…

Başla ki o bitleri, pireleri kurtları tek tek temizlemiş ol. Yoksa işin dünyada da ahirette de zor. Evinizden, sülalenizden lider nitelikli bir ihtiyarın sizden ayrılma zamanı gelmiş. Azı dişi demek ailenin büyükleri demektir, atalarımızdır.                                                                  Azız dişi gibi adam sözünü duydun mu hiç.

*Anladım teşekkür ederim. Bir de ben çok sık rüya gören bir insanım, hemen hemen hepsini hatırlarım, bu normal ve iyi bir şey mi?

–Elbette iyi bir şey. Bunun için şükretmelisin. Erkek mi dişi misin? Genç mi gişi misin? Kaç yaşındasın. Evli mi bekâr mısın? Çalışıyor musun? Seni tanımalıyım ki hitap şeklimizi doğru yapabilelim. Bir de eğitim durumunu belirtirsen kültür seviyen hakkında az çok fikir edinip, kelimelerimi doğru seçebilirim. Düzenli namaz kılanlardan mısın? Selam es selame

*28 yaşındayım, bayanım. Üniversite okuyorum. Bir oğlum var, babası vefat etti. Ailemle kalıyorum. Düzenli namaz kılmıyorum, kılmanın gayreti içerisindeyim.

–İnşaallah bu yazıyı anladığın anda kılacaksın. Allah sana yardım edecek, yeter ki sen kılmaya niyet et, azmet, gayret et. İrade sende. Kılacağım dersen kılarsın. Kılmayacağım dersen kılmazsın.                                       Melekler sana ancak izin verirsen yardım edebilirler.                                      Sen izin vermezsen Eyüp as. kadar derde giriftar olsan, ömrünce o derdi çeksen aman rabbim yetiş demesen şifa veremezler. Onların hizmeti talebe bağlıdır.                                                                                                  Onlara sen dualarınla emir vereceksin ki secde etsinler.                             

Ne zaman ya rabbi dersen işte o an oracıktadırlar.

Hemen yardım başlar.                                                                    

<Dualarınız olmasaydı neye yarardınız.> selam es selame.

Sevcan A… tarafından 15:12 itibariyle görüldü

Hacı Ali Bayram gönderdi