Sıfat
Sıfat
Yazan Hacı Ali Bayram
Alanya /2007
I.
bilesin ki;
azizim
sıfat
şeyin kimliğini
niteliğini / niceliğini
açık / kapalı bildirendir
şeye, fehimde şekil veren
vehimde toparlayan / belirten
karanlığa ışık tutan
akıl adıyla bilinene
yakınlık kazandıran
sıfattır / isimdir deriz
uzun / uzun ki
eksik kalmasın, kavransın
algılansın
yerli yerine otursun
yitirilmesin, zayi olmasın
II.
çünkü
Allahu teala
ve her var
ancak ve ancak
isim ve sıfatlarla sezilir
zatı
özün,özünde;saklı
yetmiş iki bin perde ile örtülmüş
kim hayatı kolay sanır,aldanır
bunun için verilmiş, ömür dediğin
öğrenilir,yaşanır
tefekkür edilir, köşe bucak gezilir
demem o ki
azizim
sıfatların adeti böyledir
tıpkı isim gibi
kendisiyle sıfat alana bağlıdır
nasıl ki sen / ben,biz
vasfımız dışında sıfatlanamayız
diriyiz,tekiz ,biriz
‘biz size şah damarınızdan daha yakınız.’
buyuran
O, yüceler yücesi zat dahi öyledir
iki şey ki
aynı sıfatlarla tanımlandı
o iki şey, özde,bir şeydir
değişik görünür ilk bakışta
içeri gir bak, aynıdır
çokluk cilvedir, yansımadır
sayılar gibi, kitap gibi
tab ettikçe, kopyalanır
çoğalır
III.
tahkik ehli
dediler ki
isim ve sıfatlar ilkin ikiye ayrılır
zatına bağlı isimler ve sıfatlar
sıfatına bağlı sıfatlar ve adlar
ahat,vahit, fert
samet,azim,batın,malik
vb. öze bağlananlar
cemal,celal,zahir,halik
ve benzeri, dışa yansıyanlar
yine
bir kısım alim
Allah zatıyla bilinir
sıfatları ile bilinemez
zatı tek
sıfatları sınırsız
dediler
‘’bir kimse ki;nefsini bildi
gerçekten rabbini bilen o oldu’’
hadislerle delil getirdiler
bir kısım,tam zıddını söyledi
zatını idrake yol yoktur
idrak,bir şeyi kapsamaksa
hakk’ı idrak na mümkün
kulun payına düşen
idrak
’idraksizliği idraktir.’’
amma !
biliriz ki
Allah: camiundur
bütün zıtları cem eder
öyleyse
deriz ki
İkisi de doğrudur
O, yüce zat
yüceliğinin icabı
ne zati yönden / ne sıfati cihetten
kamilen idrak edilir
değildir
kula düşen
kendini bilmektir
cehlini itiraf etmektir
emirlere uymak
yasaklardan sakınmak
müslüman olarak yaşamaktır
cenneti temenni etmek
cehennemden sakınmaktır
buyuruldu ki
‘bilinmez bir hazine idim
bilinmek istedim
insanı yarattım’
görevimiz bildirdiği kadar,bilmektir
yine buyuruldu
‘ Onun zatını değil
isim ve sıfatlarını tefekkür edin.’
Tefekkür/ ibadettir
IV.
bilesin ki
O,yüce zat
Yakınlıkta,ezelde ve ebedde
kendisinden hep razıdır
cehennem melekleri
daima hamd ve şükürde
gıdaları ateştir
insana cehennem olan
cennettir / zebaniye
kargalara tezeklik
cennet
gülistan, bülbüllere
‘ insan yaratıldı da başıboş bırakıldı mı sanırsın
biz herkesi ensesinden yakalamışızdır.’
‘bu dünyada kör olan ötede de kördür’
rabbim kör kullarını,dilersen kör tut
dilersen gördür
rabbim
isim ve sıfatlarını bilmeyi
layıkıyla hamd ve şükrü
düzenli dua etmeyi
sakınmayı,sevmeyi
yalnız ve yalnız
senden istemeyi
bu fakire nasip et
sen; işiten
gören / gözeten
ihtiyaçları ölçüyle verensin
amin
V.
duymalısın ey nefsim
kur’an sana seslendi
cennet, cehennem / sende
bütün âleme halife sen
duy /duy çağrıyı lütfen
sensin muhatap dendi
maksat sensin
ya sin
Yayınlanma tarihi: 25 Mar 2015, 04:07