Endülüs Erenleri

04.04.2020
233
Endülüs Erenleri

Endilüs Erenleri

*Eûzû Billahimineşşeytanirraciym, Bismillahirrahmanirrahiym. eşhedu enla ilahe illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve rasûluh. Allâhumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain.
             Rabbim müjdelerinizi ve sevinç gözyaşlarınızı daim eylesin, selam es selame canım hocam. Dün kuşluk namazından sonraki zikirde Rabbime Zeynep kardeşimin yaptığı, Allah dostlarını duaya ve devri Ala’ya daveti, bulunduğum yerde nasıl yapacağımı sordum. En eski tarihi yer kiliseden sonra kale ve orada da bar var… Kızımı bahçeye çıkarmaya söz vermiştim, o oynarken ben de bahçenin bir köşesinde devrimi yapmaya karar vermiştim. Rabbim ” Duanı da, devrini de bahçede yap, sen çağır onlar gelecekler ” dedi. Gelip gelmediklerini nasıl bileceğimi sorduğumda da ”hissedersin” dedi. Önce, duayı okudum, onları duama ve yapacağım devri Ala’da bana katılmaya davet ettim. Bir ürperti geldi ama okumaya devam ettim. Sonra devrime başladım, hala katılan olup olmadığı konusunda içimde bir his yoktu. Sola ilk dönüşümü yaptıktan bir müddet sonra düz ve geniş bir vadide, belli aralıklarla dizilmiş, ayakta, tamamı erkek, krem rengi cübbeli ve başları sarıklı adamlar gördüm; kıyamdaydılar, eller bağlanmıştı, bütün vadiyi doldurmuşlardı.
            Bu yöndeki okumamı bitirmeye yakın, kuş bakışı ormanlık bir arazi gördüm… Ağaçların arasında tıpkı vadideki gibi belli aralıklarla dizilmiş adamlar vardı ve tıpkı vadidekiler gibi hiç kıpırdamıyorlardı. O zaman çağrıma yanıt verildiğini anladım: batı Avrupa’nın gelmiş geçmiş cemal kemal Allah dostları ve şehitler, gaziler benimle birlikte devirdeydiler… Elhamdulillah, elhamdülillah, elhamdülillah!.
Bir sonraki yöne, arkama döndüğümde de büyük bir sahil dolusu adamlar gördüm, binlerce….yine aynı düzen içinde kıyamdaydılar.
İslamın son fethi olan İspanya; Endülüs…781 yılında burayı fethetmeyi çok isteyen Tarık Bin Ziyad, oniki bin askeriyle karaya çıktığı zaman, geri dönüş yolunu kapatmak amacıyla geldikleri bütün gemileri yakmış, böylelikle lügatımıza ”gemileri yakmak” tabirini kazandırmış. Maalesef, sekizyüz yıllık göşterişli, kültür ve medeniyet merkezi olan Endülüs Emevi Devleti‘nin yıkılışı, işkence, kan, göz yaşından başka bir şey değil… Müslümanlar işkenceyle din değiştirmeye ya da göçe zorlanmış. ilk yardım talebini kendi iç kargaşasından dolayı geri çeviren Osmanlı, nice sonra ikinci çağrıya olumlu cevap vererek zulüm altındaki hem Müslümanların hem de Yahudilerin bir kısmını kurtarmış. Bütün bu tarih bir anda gözlerimin önünden geçince gözyaşlarımı tutamadım… hepsini göremedim ama yüz binlercesinin davetime icabet ettiğini hissettim… Bitirdiğimde hepsine teşekkür ettim, selam verdim, biri ”aleyke selam” diye cevap verdi.
Gece zikirden sonra Rabbim bana ” aferin” dedi. Günde bir kere bu daveti yapabileceğimi, evde yapmamın bir sakıncası olmadığını söyledi.
Size de şu mesajını iletmemi emretti: ” Ali’m, sevgilim, göz bebeğim, usulca sokulacağım koynuna, kavuşacağız, beni bekle ”
Eksik ya da yanlış yazmaktan Rabbime sığınırım. Salat ve Selam Resulullah’ın ve ehli beytinin, temiz eşlerinin, ashabının, sizin ve sevdiklerinizin, Zülfikarların üzerine olsun. Selam onsekizbin alemde cümle yaratılmışın ve dahi henüz yaratılmamışın üzerine olsun. Hürmet eder ellerinizden öperim.
 
*Selam es selame canım hocam, şimdi bitirdim zikrimi. Zikrin sonunda Rabbim bana hitap etti ve beni bir imtihana tutacağını bildirdi, hazır mısın diye sordu. Uzakta bir kuyuda biri var, onu oradan çıkaracaksın dedi. O kişi benim çok sevdiğim bir kişi ve ben onu o kuyudan nasıl çıkarırım, soru bu. Kuyu çorak bir arazide, etrafta hiç bir şey yok; bir ben , bir kuyu. Hareket halinde bir kuyu yani her an kıvrılarak yerin daha dibine doğru hareket ediyor.
Bir şeyler düşündüm ama işe yaramayacak nitelikteydi… Kuyunun yanında secdeye kapandım, Rabbime yalvardım; ”illa orada biri olacaksa, onu çıkar, beni at kuyuya…” Başka çare göremedim. Rabbim ”aferin” dedi. ”Bu sevdikleri uğrunda fedakarlık yapmakla alakalı bir imtihandı, geçtin.” Hamd ettim, şükrettim…
              Niyetimizde yazılanlar doğrultusunda dua ettim. Derken bu sabah uğradığım saldırı geldi aklıma, dün sabah da saldırıya uğramıştım. Karabasan çöktü yine fakat o kadar yüksek sesle gürültü yapıyorlardı ki ayet el kürsiyi okumakta çok zorlandım. Âdeta kendi sesimi duyamıyordum. Açıkçası okumayı başardım mı bilmiyorum. Ama saldırı sona erdi bir şekilde…
Bu sabah da üzerime çöktüler: mücadele etmedim , konuştum onlarla; yine mi yaaa? siz de iyice sıktınız ama! ne var ya, ne var? İyi, gelin hadi, gelin! gelin! gelin bakalım! Canım hocam ondan sonra ne oldu bilmiyorum, hepsi kayboldu…
İçime doğan son iki gündür bana her yaklaştıklarında bir şey onları kaçırıyor, ben bir şey yapmıyorum… En doğrusunu Rabbim bilir! Neyse konuya döneyim, ben de Rabbime, bir kardeşimizin keşfinde insanların neredeyse tamamının bedenlerinin cinlerin istilası altında olduğunu gördüğünü, bunun nasıl bir sıkıntı olduğunu benim birinci elden bildiğimi, kendisinin de şahidim olduğunu söyleyip, bu istilayı sona erdirmesi için yalvardım. ” Ya Rabbi, sen bize akıl verdin, o akılla seni bulalım, yoluna revan olalım diye, ancak akıllarımız istila altında, bir zamanlar diz boyu olan günahlar şimdi boğazımıza dayandı. Bizi bu istiladan kurtar Ya Rabbi! . Dualarımı kabul edeceğini söyledin, yalvarırım bu duamı da kabul buyur.” canım Rabbim :” Bunu da yaz hocana, niyetinize eklesin, hep birlikte dua edin, kabul edeyim” buyurdu.  Ellerinizden öperim Canım hocam, sizi çok seviyorum.
 
-Selam es selame Nilgüncan, selam üzerimize olsun, selam rabbimizin zatına ve cümle sıfatına olsun, arşı ayakta tutanlara olsun, bu hocan çok yorgun düştü, selam taze kan olarak dua erleri olarak yetişip gelen siz zülfikârlar üzerine olsun, rabbimizin merhameti, cömertliği ezelden ebede hiç olmadığı kadar coşsun, vaad ettiği ve gerçekleşmesi mutlak kader olan nurunun tamamlanması hükmü kafirler istemese de bir an önce gerçekleşsin inşaallah.
Maşaallah, barikallah ne güzel zikirler, dualar, tecrübeler nasip etmiş, mutlak hüküm kendinde olan, her şeye kadir Allah’ımız. Nasıl net mesajlar vermiş, bulanık akıllara nuruyla aydınlık ve kutsiyet kazandıracak açıklıkla mucizeler, kerametler yaşatmış da sen de ne güzel bir dil ile anlattın,maşaallah.
 
Hemen rabbimizin ve senin selamına kendi selamımı ekleyerek kardeşlerine duyurmalıyım. Söylenecek her ne varsa yazdıklarınla söylemiş rabbimiz. O yüzden ben elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah diyerek sözü kısa keseyim, biiznillah. ŞükrAllah, ŞükrAllah, ŞükrAllah. Rabbim! ezelden bu güne cemalini perdeleyip, kullarını karanlıklarda tutmak üzere kilitlenmiş ne kadar kilit varsa açılmasını, düğümlenmiş ne kadar düğüm varsa çözülmesini, yapılmış ne kadar büyü ve sihir varsa bozulmasını, bu sebeple işlenmiş ne kadar büyük küçük günah varsa, hem yapanların hem de muhatapları olmak üzer affını dilerim. Adem oğlu ve kızlarının zihinlerinden bedenlerinden her bir hücrelerinden cinlerin ve şeytanlarını etkisini kaldırmanı, zatına ulaşan yolların ardına kadar açılmasını dilerim. Rabbim kafirlerin elini, dilini, hatta düşüncelerini inanların üzerinden çekmeni, nuruna ulaşmayı dileyen, çabalayanların her tür ihtiyacını karşılayarak, önlerindeki engellerin kalkmasına izi vermeni diliyorum. Yanımızda yöremizde şeytanların bulunmasından arşının nuruna sığınırız. lütfet kerem et işimizi kolaylaştır. Sana ulaşma, rızanı arama heveslerimizi artır. Sen herşeye kaadir olan rabbimizsin. Ya allah bismillah Allah u ekber. La ilahe illalah, muhammedürresulullah. Selam, selam, selam ya erhamerrahimiyn. Amin.amin..amin..
 
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.