Herkes uyuyordu

Hayırlı günleriniz olsun kıymetli hocam. Vermiş olduğunuz zikire o gün başladım (cuma) ilk gün. Zikir sonrası yatmak için odaya gittim, gözümü kapattım ve tam dalmak üzere iken sapsarı parlak bir ışık yandı gözümün önünde. öyle parlaktı ki gözlerimi kamaştırdı. İlk önce, odaya eşim girdi, ışığı yaktı herhalde dedim. Hatta gözüm açıktı da karanlıktan ışıklı bir yere girdiğimi zannettim. Hemen gözümü açtım. Hayret ettim, açık sandığım gözümü asıl şimdi açtığımı ve odanın karanlık olduğunu gördüm. Herkes uyuyordu ve ışık kapalıydı.

Ertesi günde şu rüyayı gördüm; bir evdeyim, birisiyle evde bir şeyler arıyorum. Köy evi gibi bir yer. ev küçük ve şekli tuhaf ama aydınlık. Bir merdiven bulup evin duvarına yaslıyorum. Küçük, dar depo gibi gizli bir yer buluyorum. Açıyorum kapağını, içinde kitaplar var. Gizli bilgiler olduğunu bildiğim kitaplarmış “işte buldum buradasınız” dedim. Zafer kazanmış gibi bir duygum vardı. Enteresan olan şu ki o an rüya gördüğümü biliyordum. Çünkü Kur-an ı kerim var mı diye bakındım, Arapça yazı aradı gözlerim, gördüm de. Arapça yazı yazan kitaplar vardı ama Kur-an mıydı çok emin değilim.

Diğer kitaplar yan yana dizilmiş, eski ve gizli bilgiler olan kitaplardı. Nasıl fark ettin rüyada olduğunu derseniz kıymetli hocam. Kur-an var mı diye sizin için baktım. Hocam sorarsa kitapların neler olduğunu bileyim diye dikkatli baktım.

Sonrasında bu rüyamın devamı mı yoksa başka bir rüyaya mı geçiş yaptım bilmiyorum. Bir arkadaşımı aradım ama onu görüyordum. O beni görmüyordu. Telefonu açtı bir kitabevi ismi söyledi. Hatırlamıyorum ama kendini tanıtırken de “Gülbahar” dedi. Şaşırdım, aradığım kişinin adı Gülbahar değildi, fiziksel görüntüsü de o değildi. Bu kişi kumral temiz kirli sakalı olan ekose kareli, oduncu gömleği olan birisiydi. İnsana güven veren temiz bir sureti vardı. O telefonu açtı ama ben nedendir bilmem, onunla konuşamadım. Derin bir nefes verip telefonu kapattım. Ve kapatınca düşünmeye başladım. Neden adını Gülbahar dedi diye. Bir yerden bir ses” bahara ne kaldı ki sabret “dedi. Ben de ‘’ama daha önümüzde kış var, çok uzun değil mi dedim.’’ Tekrar, ” bahara ne kaldı sabret “dedi.

Hayrolsun inşaAllah. Sizin görüşünüz nedir hocam içim umutluydu hele ki kitapları bulduğumda nasıl mutlu olduğumu anlatacak kelime bulamıyorum bile. En güzele emanet olun kıymetli hocam.

Selam es selame Azizim, rüyaların hayırlara gelsin… Güzel rüyalar ve keşifler maşaallah. Nur görmeye başlamışsınız. Allaha şükür süfli âleme takılmadan Ulvi âleme yani âlem-i melekûta geçmişsiniz. Nur âlemin diğer adı melek-i âlemdir. Dualarınız kabuldür inşaallah. Artık mümin mertebesini kazanmışsınız. İmanınız daha güçlü, ibadet aşkınız daha baskındır. Nefsin mertebelerini hızla geçmeye başlayacaksınız inşaallah. Düzenli ibadet ve zikirlere devam ettiğiniz müddetçe mevlam yolculuğunuza yardım edecektir. Dünyevi şeyler nasıl emek karşılığı ise uhrevi gelişmeler de emek iledir. Durmak yok yola devam inşaallah. Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Gelişmelerden bizi haberdar etmeye devam ediniz. Selam es selame

Yayınlanma tarihi: 19 Eki 2016, 03:22