Hikmetullah İncileri (zakirine)

20.08.2021
741
Hikmetullah İncileri (zakirine)

Hikmetullah İncileri (zakirine)

human46-1Selamun aleykum Hocam Geçen gün, yazılarınızın, şiirlerinizin olduğu yeni sitenizi keşfettirdi Rabbim. Hazine bulmuş gibi oldum. Çünkü bu sitede olmayan bazı yazılarınız, yorumlarınız vardı. Ya da bazılarını bu sitede olmasına rağmen gözden kaçırmış olabilirim. Yudum yudum bu sütleri içip rızıklandım çok şükür. İzninizle çoğunu arşivime kaydediyorum, hakkınızı helal edin lütfen. Kaç zamandır size sormak istediğim ama “soru sormamak” edebine riayet etmek için başlayıp bitiremediğim mektuplarım vardı. Bu sorulardan bazılarına cevapları buldum. Cevaplar ortada. Emek buyurup hemen her konuda yazmışsınız. Mesele bunları sindirip yaşama uygulamakta her zamanki gibi.

Soru edebine aykırı düşmekten Rabbime sığınarak Hans von Aiberg ile ilgili paylaşımlarınız hakkında size danışmaya ihtiyaç duydum. Bu zatın muazzam bir ilimi olduğu ortada fakat anladığım kadarıyla kendisinin İbrahim (as)’a olan muhabbeti farklı algılara neden oluyor okuyanlarda. Size danışmak istediğim, Aiberg’in verdiği bu bilgilerin ne kadarını kabul edip ne kadarını “O böyle düşünüyor, olabilir, saygı duyalım” deyip geçmek konusu. Bu ikilemi bazen farklı Allah dostlarının eserlerinde geçen neredeyse birbirine zıt olan bilgi, öğüt ve açıklamalarda da yaşadığım oluyor. Yazılan insanın ruhuna dokunuyorsa kaynak ne olursa olsun faydalı diye düşünüyorum. Ama bazı durumlarda bu yeterli olmuyor.

Ben çalıştığım iş yerinde ses ve titreşim konuları üzerine çalışmaktayım. İşim daha çok arabalar üzerinde sorun çözmeye, ölçüm ve analizler yapmaya yönelik. Ancak ben, kendi çapımda Kur’an ışığında ses, titreşim, zikir ilişkilerini incelemek istiyorum. Bu konuda önerebileceğiniz kaynak veya kendi incelemeleriniz varsa paylaşmanız mümkün mü? Fizikçi olarak sanırım Ayberg’in bu konuda çalışmaları vardır. Varsa ve siz bunlardan yararlanmak uygun derseniz araştırmak istiyorum. Tabii Allah nasip eder ve tembellik etmezsem.

5 yıl önce Rabbim beni uçurumlardan döndürüp hidayet yoluna dönmeyi nasip ettiği zamanlar rüyamda “sayılar” ile ilgili matematiksel, gizemli bir kitap gösterilmişti. İçeriğini hiç hatırlamamakla beraber “içindekiler” kısmında yer alan başlıklardan sıradan olmayan bir kitap olduğu izlenimine kapılmıştım. Bu rüyayı kendimce “sayıları araştırmam gerekiyor” olarak yorumlamıştım. Bir iki kitap alıp araştırmaya giriştim ama ataletimi yenip devamını getiremedim. Bu da içimde rahatsızlık veren bir uhde olarak kaldı. Fakat ses ve titreşim ile ilgili araştırma yapmak konusunda daha fazla isteğim var. Tekâmülüm için faydalı olur mu ne dersiniz?

En içten muhabbet ve hürmetlerimle ellerinizden öperim

Selam es selame. Ayhan

faviconAleykümselâm sevgili Ayhan Bey,

Hocam rahmetli ile yüzyüze sohbet ettiğimizden soru sormazdım. Kalpten kalbe yol oluşur, sorularım aynı gün cevaplanırdı. Biz sizinle yüzyüze diz dize olmaktan maalesef mahrumuz… Öyleyse soru sormanıza ruhsat var demektir. Ancak sormak istedikleriniz tekâmülünüzü etkileyecek cinsten olmalı… Bir de kendi kendinize cevap bulmak için yeterince gayretten sonra olursa özünüz için daha hayırlı olur.

Özellikle mektuplarımızda ihtiyaca binaen doğaçlama epeyce konuya değinilmiştir. Ötesi özeldir. Aslında bazı sırdaşlarım yazılarımda haddi aştığımı, bazı konuları tarih boyunca saklanan sırları ifşa ettiğimi bile söylediler, ancak ben aynı kanıda değilim, onların anladığı manada anlaşılması için zincirin uçlarını bağlamak gerekir ki bu imkansızdır. Bizim gayemiz islama ve zikire ilgi uyandırmaktan ibaret.

Hans Aiberg ile seksenli yıllarda ’Arzdan arşa sonsuzluk kulesi’ adlı dizi kitapları ile tanıştım. Üniversitelerimizde bile henüz işlenmeyen, bilinmeyen konuları kuranı kerimin ışığında anlatıyordu. Fiziği bana anlaşır kılmış, sevdirmişti… O günkü bize katkısı çok oldu. Bugünkü aydınlanmamızda onun eserlerinin Türkiye ölçeğinde büyük katkısı vardır. Ard arda yayınlanan kitaplarını sabırsızlıkla beklerdim. Takım takım alıp uygun zihinlere hediye ederdim. Şartları müsait olanları elinden tutup kitapçıya götürür takım halinde kitaplarını almalarını sağlardık. Tam o sıralarda Ahmet Hulusi beyin eserleri de aynı kitap evi tarafından yayınlanırdı. KİTSAN YAYINLARI: Ülkenin üzerindeki kırılası ’karazindan’ eller vasıtası ile adamı yayın hayatından çıkardılar. Türkiye’nin aydınlanması istenmiyordu… İtibarsızlaştırmak için bugün de hükümete, Tayyip bey’e yapılan saldırılar gibi aptalca gerekçelerle, iftiralarla, yalan dolanla bir âlimi linç ettiler. O’nun eserlerini sonuna kadar oku, okut. Herkesin ferdi farkları vardır.

Her âlim kendi kabı kadar ilim sahibidir ve renk renktirler. Ne güzel…Her birinden faydalanırken bizlerin de kendimize has kültürel bir rengimiz olur…Allah her rengi camiğ ismiyle cem eder, ardından kemale dönüştürür…

İlgi alanı İlmullah olan insan elbet ilme doymaz… Her konuda araştırma yapabilirsin…

Aydınlık gönlün ve euzü besmele senin rehberindir… Rabbimizi zikirden geri kalmadıkça boş zamanlarını herhangi bir hedefe teksif etmek ne güzeldir. Allah yar ve yardımcın olsun…

Beş yıl önceki rüyan bugünlere işaret etmiş bence. Halen hem manevi hem maddi ilimde zaten sayılarla ilgileniyorsun. Gözün gönlün nurlansın, başarıdan başarıya terfi et inşaallah. Sana hakikat ehli bir yüce zatın eserinden birkaç dörtlük göndereyim de inşaallah manevi feyzinden istifade edersin.

Selam esselame

Kudretten yedi tertip ile pek çok şey yaratıldı,
Marifetullah ilm ledünde beş şeyle iş yapıldı,
Yerler ve gökler kanun ile kudretten yaratıldı,
Yedi burç ve hisar üzere kurdu san’i nişanı.

Kuranda yedi cennet yedi cehennem değil midir?
Kavli ulemada sekizdir, ruiyet-i cemaldir,
Haftanın günlerini saysan, sayı aynen yedidir,
Yedi aza birlikte secde etmekle emr olunduk.

Sıfat nurları da hikmette, renk olarak yedidir,
Şehudiyette her nur için gökler makam yedidir,
Devriyat içinde semalar saatler de yedidir.
Seba-i seyyarat diyerek koydu Allah ismini.

Her biri neyi yapar ehli onları güzel bilir,
Onlardan semada ilahi evkat meydana gelir,
Şems Kamere Zühal’e ezdad, ilm ledünle bilinir,
Aralarını ıslah eden müşteri şerefidir.

Kamer Zühre’den alır feyzi, hikmeten dostturlar can,
Kamerden şeref alır müşteri onu eder ayan,
Bu cemalde üçler demektir, oluşmaz zarar ziyan,
Üçler şerefle görür hükmü, zuhur eder tecelli.

Seyyerat her tür şerefi zat efalinden alır hem,
Zat sıfat esma efal evkatta ceman tevhittirler hem,
Hikmetullah’ta marifettir, tam icabet bulur hem,
Var olan her var evkat içinde işler efalini.

Efali güzel öğrenip insan hikmetle işlemeli,
Cemalin kuvvet kudretini tecelli ettirmeli,
Mücahedesinde sabırla metanetle gitmeli,
Görmeli zaman içre bari hakta seyri sefayı.

Celal efal olursa cemal evkat sıfat içinde,
Celal eder tecelli mutlak hikmet evkat içinde,
Efal cemalde olsa evkat celal aynı biçimde,
Birbirine muhaliftirler, ezdad eder tecelli.

Azizim bütün kuvvet kudret efaline bağlıdır,
Esma, efal, evkat cemal olursa emek yağlıdır,
Kabul şartı, zat, sıfat, efal, esma, vakte bağlıdır,
Evkat cemalse müminlere büyük saadet oldu.

Böyle saadetleri devri içinde gösterir zat,
İlmi ledün gösterir kemal içinde kemalat,
Lütfü ilahi olur zattan müminlere keramat,
Cemal efalden hikmetullah mesut eder ümmeti.

Muhterem, zeval efalini işleme zararlıdır,
Müminlere keder erişir, ahiri zevallıdır,
Cemal efalini işle sen, varlığa kemallıdır,
Kemal cemal efalinden âlemler eder rahatı.

Kaza-en bile hiç düşmesin efalin ezdad haline,
Dayanma devletine malına, ermesin yâd sırrına,
Ermesin küffar hikmetine mahremine ilmine,
Cevri cefa görür miminler, hakkı üzer halleri.

Aç gözünü daima gizle kendini gör düşmanı,
Koru müminleri gözetle bekle uygun zamanı,
Yedilerde teskin edersin, tecellide ezdadı,
Zat yedilerde teshir eder sıfatullah fermanı.

Celal efalle yedilere asla girilmez belle,
Ne celal esma okuyarak ne hikmette efalle,
Selamete çıkılması zor, hatta imkânsız belle,
Yeridir, zira enbiyanın burada aldı canını.

Hatta üçlere bile celal ile girilmez dostum
Celal çok şiddetle tecelli eder bulunmaz dostun,
Zeval olur müminlere kolayca kurtulmaz postun,
Müminler cevr-ü cefa görür seni bulur acısı

Bu tür celal işlerden küffar beslenir coşar,
Müminler zayıf düşer kâfir derhal kıtale koşar,
Öyle güçlükler yaşanır ki, karı kocayı boşar,
Müminler perişan olunca şeytan eder bayramı

Müminlere yardım eden hep zatın cemal efali,
Kemalde hizmet edilirse artar milletin saadeti,
Efali kemalden yetişir, kâmilin kerameti,
Lutfü ilahiden ihsanlar artar mal mülk varlığı.

Amentü billahi diyerek, bire imana girdik,
Ve melaiketihi dedik, iki sıfatı bildik,
Ve kütübihi inandık, üçle çokluğa erdik,
Ve resulühi de epeyce bildik gaybî varlığı.

Vel yevmil ahirine iman ettik beşleri bulduk,
Ve bil kaderi hayrihi ve şerrihi şeşe vardık,
Min Allah’ı teala velba’ sü badel mevt’e daldık,
Şahadet getirerek iman esası tamamlandı.

İnsan yaptığından mesuldür, bu âlemde ahirde,
Zerre miktar hayırda şerde, hesap verir zahirde,
Hayırlar Allah’tandır deriz, katkımız var şerlerde,
Zat evliyası değildir ya, halk yaptığından sorumlu.

Zahir âlemde efalinden zat dahi sorumludur,
Girdiği sıfatullah efalinde istifrak olunur,
Kendini savunur ilm ledün efaliyle korunur,
Zararı def eder kendinden, iman yediyi buldu.

Namazda yedi üzerine, secde etmek emirdir,
Sıratta sorulacak soru cevap dahi yedidir,
Cennet cehennem yukarıda bildirmiştik bellidir,
Sekizinci cemal içinde cemaldir zat makamı.

Batın ilmi ledün hikmette yedidir yine ilim,
Biri rüyadır müminlere görülsün sıdkı selim,
Gayet geniştir nübüvvetin kırk altıda bir birim
Yorum gerektirir pek çoğu, yoran ehil olmalı.

İkinci ilm; anlık görünür göze nuru ilahi,
Şehudiyette görünen o nurlar verir haberi,
Nur gören kalpler aydın olur, sever cenabı bari
Zaman içinde hep kutsanır, sonda bulur kemalı.

Üçüncü; ilm-i ebedan beden ilmi verilir,
Nuru ilahi cisme girer damarları deprenir,
Bundan böyle dua dağa taşa emrile seslenir,
Hükmü geçti küll tecelliye, cüz-iyeden ayrıldı.

İlim dört; ilmi hanif zahir olur zata çok nida,
Altı yönden kalkmaya başlar gözden perde damüda
Bilemez özünü zat nerde, nerede can-ı hüda,
Hayreti o hale gelir ki hadsiz hudutsuz havfi.

İbadeti zikri çoğalır, ihlâsa aşka sadık,
Cenabı Muhammed Mustafa ilahi aşka tanık,
Doğrudur dinimiz mümine de has doğruluk layık,
Yemekten içmekten kesilir, içemez suyu bile.

Beşinci olarak ilhamlar gelir erişir kalbe,
Masivanın eseri kalmaz, bulunmazsın bir habbe,
Sonunda keramet erişir, salâtlar eder rabbe,
‘’Kalpler ancak Allah’ı zikir ile bulur sükûnu.’’

Altıncıda artar hissiyat gelir ilmi devriyat,
Arif isen irfandan sen de al böylesi hissiyat,
Üçler yediler hem kırklarda artık kabuldür hacat,
Duası olunmaz red artık, açıldı hikmet yolu.

Yedinci ilm; cemalullah’ta çoğalır da çoğalır,
İlm, irfanı, kemalı artar, yol ekmele dayanır,
O çağlarında Muhammedi mührü görevi alır,
Üç tane hakk esma-el hüsna, o mühürde yazılı.

Dilerse tayı mekân yapar biriyle biri ihva,
Sahibi mühür esmalardan, bulur zevk-ü sefa,
İhtiyaç halinde keramet için biri ya vefa,
Kimseye bildirmeye sırrı, yoktur izni imkânı.

Hafız Hüseyin Kemal bu mührü sende mi aldın,
Hakkın kemal saadetini, Âlî şerefi buldun,
Aşkı ilahide gül gibi pek sarardın soldun,
İş bu nasihatlerden sen de hisseleri aldın mı?

Rabbine âşık olanlar bak çok yol mesafe aldı,
Ciğerlerini doğradı hem yanan bağrını yardı,
Aşkının yarasına mevla, nurdan merhem sardı,
Andı daim hayyun muhyun şafi ismiyle rabbini.

Erdiysen kırklarda şükrünü ziyade eda eyle,
Fırsat verme celala daim ya hay ya muhyi söyle,
İstiğfar ve salâta davam ile kendini koru böyle,
Kemal sadakatle rabbine teveccüh et daimi.

Lütfu yezdan sana daima kerem hem imdat eder,
Vaadi haktır cenabAllah, vadini tekmil eder,
Sevmiştir maşukunu daim dostunu mesrur eder,
Şükrü ziyade eyle de Rab seni eylesin gani.

Yazarı; Hafız Hüseyin kemal/doğum 1286 /ölümü/1986
Sadeleştirip yayınlayan; hacı ali BAYRAM

YEDİLER ÜZERİNE DERBEYAN

Yayınlanma tarihi: 25 Kas 2016, 13:56

YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.